bnbxUH. Şeker ne asit ne de baz değildir. Saf şeker veya glikoz nötr bir maddedir. Nötr bir madde, asidik veya bazik özellikler sergilemeyen bir maddedir. Şeker gibi nötr maddeler bir Litmus kağıdında reaksiyona neden olmaz. Genel olarak, bir asit hidrojen içerir ve bir baz hidroksit içerir. Solüsyondaki asitler hidrojen veya hidronyum iyonları üretmek için iyonize olur. Aynı şekilde, bazlar hidroksit iyonları üretmek için iyonlaşırlar. Sofra şekeri, moleküler formül içinde hidrojen ve hidroksit içerir. Şeker suya çözündüğünde bileşenlerini ayırmaz. Moleküller sağlam kalır ve serbest hidrojen ya da hidroksit iyonları üretmez.
Süt asit mi baz mı sorusuna genellikle nötr cevabı verilir. Çünkü sütün pH değeri nötr noktası olan 7’ye yakındır. Peki süt tam olarak nötr müdür? Süt cetvelin hangi tarafında kalmaktadır? Bu yazıda süt asidik mi baz mi sorusuna yanıt vereceğiz. Sütün pH değeri 6,5 – 6,7 civarındadır. Bu nedenle süt nötre yakın ama asidik karaktere sahiptir. Sütün asidik özelliği oldukça düşüktür. Aynı şey yoğurt için de geçerlidir. Bir maddenin asidik mi bazik mi olduğunu anlamak için turnusol kağıdı kullanırız. Buna göre turnusol kağıdını batırdığımız sıvı eğer kırmızıya dönerse asit, maviye dönerse baz olur. Sütü turnusol kağıdıyla denersek çok ama çok hafif bir kızıla çalma gözlemleyebiliriz. Süt Neden Asidik Karakterlidir?Asitlerin Genel Özellikleri Süt Neden Asidik Karakterlidir? Sütün hafif asidik karakterli olduğunu söyledik. Bunun nedeni üzerinde duralım. Öncelikle sütün büyük bir bölümü sudan oluşur. Su da bildiğimiz gibi nötr bir maddedir. Bu nedenle sütün pH değeri nötre yakın olmaktadır. Sütün içeriğine göre pH değerinde hafif oynamalar olabilir. Sütte bulunan laktik asit bakterileri Lactobacillus sütteki laktoz şekerini kullanarak laktik asit üretirler. Bu da süte hafif bir asidik özellik kazandırır. Asitler ekşi olmasına rağmen sütte ekşi bir tat almazsınız. Ancak süt biraz beklerse içerisindeki laktik asit artar ve süt hemen ekşir. Yoğurdun beklediğinde hızla ekşimesinin nedeni de budur. Sütün küçük pH değişimleri sütün içeriğiyle ilgilidir. İlk anne sütü olan kolostrumun diğer sütlere göre biraz daha asidik olduğu bilinmektedir. Sütün pH değeri tadına da etki etmektedir. Ekşiyen asidik mideye yoğurdun iyi geldiği düşüncesi zamanla süt ve yoğurt bazmış gibi anlaşılmasına neden olmuştur. Süt ve yoğurt bazik olmamasına rağmen nötre yakın olduklarından elbette mide pH’ını yükselterek midenin rahatlamasına yardımcı olacaktır. Asitlerin Genel Özellikleri Sütün nötre yakın hafif asidik bir madde olduğuna değindik. Şimdi de asitlerin genel özelliklerini hatırlayalım Ekşi bir tada sahiptirler. Suda çözündüklerinde H+ iyonu verirler. Bazlarla nötrleşme reaksiyonlarına girerler. pH değerleri 7’den daha küçüktür. Turnusol kağıdının rengini kırmızıya çevirirler. Yakıcıdırlar. Sulu çözeltileri elektrik akımını iletir. Bu bahsettiğimiz özelliklerin tam olarak gözlenebilmesi için maddenin asitlik gücünün olması gerekir. Süt gibi nötre yakın maddelerde bu özellikleri gözlemlemek kolay değildir.
Diyet içecekler vücuda ne yapıyor? Diyet seçenekleri alternatif olabilir mi?Birçok sağlıksız besini düşününce asitli içecekler gözünüze o kadar da tehlikeli gelmiyor olabilir. Her şeyden önce bu içecekler ucuzlar, her yerdeler ve tıpkı kahve gibi hızlı bir şekilde enerjiyi yükseltiyorlar. Uyuşturucu maddeler ya da sigara kadar da kötü olamazlar, öyle değil mi? Kötü haber vermek istemezdik, fakat asitli içecekler gerçekten sağlık üzerinde ciddi tehlike için atacağınız en doğru adımlardan biri beslenme düzeninizden asitli içecekleri tamamen çıkarmak. Bu yazımızda neden asitli içecekleri bırakmanız gerektiğinden ve yerlerine koyabileceğiniz alternatiflerden içecekler neden bu kadar tehlikeli?8 çay kaşığı eklenmiş şekeri bir anda yutabilir misiniz? Muhtemelen hayır. Fakat bir kutu asitli içecek içtiğinizde 39 gram eklenmiş şeker alarak tam olarak bunu yapmış oluyorsunuz Kalp Derneği, günlük tüketilmesi gereken eklenmiş şeker miktarının kadınlarda en fazla 6 çay kaşığı, erkeklerde ise 9 çay kaşığı olması gerektiğini söylüyor. Bu rakamlar göz önüne alındığında bir kutu kolanın bile bu miktarı aştığı görülüyor. Bu durum asitli içeceklerin neden her doktorun yasak listesinde yer aldığını da obezite ve diğer metabolik hastalıkları tetikleyen bağırsak semptomlarıyla doğrudan ilişkili. Aynı zamanda bağırsaklardaki kötü bakterileri ve mayaları da besliyor. Asitli içeceklerde bulunan eklenmiş şekerin kalp ve damar hastalıkları, obezite ve bazı kanser türlerine yakalanma riskini artırdığı da biliniyor. Bu içeceklerin yüksek miktardaki şeker ve asit içeriği dişlere de çok fazla zarar veriyor. Asit diş minesini aşındırdığı gibi plak oluşumunu, oyuk ve diş çürüklerini de alternatifler de en az diğerleri kadar zararlıAsitli içeceklerin olumsuz etkilerinin çoğunun yüksek eklenmiş şeker içeriğinden kaynaklandığı düşünülürse şekersiz ya da diyet versiyonlarının daha sağlıklı seçimler olduğu varsayılabilir. Ancak ne yazık ki öyle asitli diyet içeceklerin yapımında sıklıkla kullanılan yapay bir tatlandırıcı ve üç kimyasal bileşiğe ayrılıyor fenilalanin, aspartik asit ve metanol. Bu bileşiklerin ilk ikisi doğrudan kan dolaşımına giren ve nöronal süreçleri etkileyebilen amino asitler. Ancak sonuncu bileşik, yani metanol daha sinsi ve tehlikeli. Bu bileşik kan-beyin bariyerini geçebilen zararlı bir kimyasal ve kanserojen olan formaldehite dönüşüyor. Hayvanlar formaldehiti zararsız bir maddeye dönüştürmeyi başarsa da insanlar bu değişiklik için gerekli olan enzime ne yazık ki sahip değil. Tatlandırıcılara ilişkin çalışmalar ve tartışmalar devam ediyor olsa da, aspartam son dönemlerde karaciğer, akciğer, beyin ve meme dahil olmak üzere çeşitli kanser türleriyle asitli içecekler hastalık riskini artırıyorTedavi sürecinde olanların ya da Tip-2 diyabet riskini azaltmak isteyenlerin, bu içeceklerin diyet alternatiflerinin hastalığa neden olan ya da daha kötü hale getiren etkisini bilmelerinde yarar var. Üstelik diyet asitli içecekler Tip-2 diyabet riskini artırmanın yanı sıra kalp hastalığı riskini de olarak kimyasal tatlandırıcıların normal şekerden daha yoğun bir tada sahip olduğunu söylemek mümkün. Bu durum tat alma duyularının körelmesine ve meyve gibi sağlıklı ve doğal tatlıların tadını almayı zorlaştırıyor. Bu durum ise daha tatlı, daha sağlıksız ve daha yüksek kalorili yiyecek ve içeceklere yönelinmesine sebep olacak, kilo kontrolünün sağlanmasında da olumsuz etki bilmelisiniz ki diyet ya da normal çeşitleri olsun, asitli içecekler vücudunuzun ihtiyacı olan hiçbir besin öğesini size vermiyor. Bu içecekleri içtiğinizde tamamen boş ve zararlı kalori almış oluyorsunuz. Kendinize bunu yapmak istemiyorsanız beslenmenizde yer verdiğiniz içecekleri gözden geçirmeniz çok iyi olur. Kaynak
$8,65-$8,91 / Adet 12 Adet $2,00-$2,40 / Adet 50 Adet $3,61-$3,99 / Adet 3 Adet $1,05-$2,56 / Adet Adet $0,50-$1,80 / Adet Adet $0,90-$1,40 / Adet Adet $1,76-$1,85 / Takım Takım $0,80-$1,40 / Adet Adet $0,80-$1,40 / Adet Adet $0,80-$1,40 / Adet Adet $2,40-$3,30 / Takım Takım $4,00-$7,50 / Adet 6 Adet $1,60-$2,30 / Adet Adet $5,50 / Adet 12 Adet $0,80-$1,40 / Adet Adet $5,50 / Adet 12 Adet $5,50 / Adet 12 Adet $2,00-$2,40 / Adet 50 Adet $2,00-$2,40 / Adet 50 Adet $2,00-$2,40 / Adet 50 Adet $3,50 / Adet 6 Adet $1,23-$2,07 / Kutu 4 Kutu $2,54-$3,50 / Kutu 3 Kutu $3,50 / Adet 6 Adet $3,50 / Adet 6 Adet $5,50 / Adet 12 Adet $5,50 / Adet 12 Adet $5,50 / Adet 12 Adet $5,50 / Adet 12 Adet $7,50 / Adet 6 Adet $6,30-$7,60 / Kutu 10 Kutu $1,00-$90,00 / Adet Adet $0,99 / Kutu 10 Kutu $1,00-$1,50 / Adet 15 Adet $2,04 / Kutu 48 Kutu $25,00-$40,00 / Birim 10 Birim $5,40-$7,80 / Adet 20 Adet $3,20-$4,20 / Adet Adet $5,50-$7,50 / Adet 10 Adet $30,00-$60,00 / Kutu 2 Kutu $1,00-$90,00 / Adet Adet $4,80-$9,12 / Adet Adet $1,00-$90,00 / Adet Adet $6,00-$10,00 / Adet 1 Adet $1,76-$7,00 / Adet Adet $1,00 / Kutu 100 Kutu $1,00-$90,00 / Adet Adet $7,45-$9,13 / Birim 12 Birim
Kirecin tarihi Eski Babil dönemine kadar dayanmaktadır. Kireç, Eski Bavil, Finike, Mısır, Hitit ve Pers İmparatorluklarında hava kireci olarak kullanılmış; bağlayıcı madde görevi görmüştür. Su kireci ise ilk defa Romalılar zamanında keşfedilmiş ve su içinde yapılan inşaatlarda kullanılmaya başlanmıştır. KİREÇ ASİT Mİ BAZ MI? Sönmemiş kireç adı ile de tanınan kalsiyum oksit; su ile reaksiyona girerse kalsiyum hidroksite yani sönmüş kirece dönüşür. Kireç, sönmüş kireç haline dönüştüğünde kuvvetli bazlar sınıfına dahil olur. SÖNMEMİŞ KİREÇ PH DEĞERİ Çok eski asırlardan beri kullanılan kireç, beyaz renkli ve inorganik esasa sahip bir bağlayıcı türü olarak karşımıza çıkmaktadır. Kirecin ana maddesi olan kireç taşı, CaCO3 yani kalsiyum karbonattan oluşur. Özel fırınlarda fırınlanan kireç taşı, kalsiyum okside dönüşür ve bu dönüşümden ticari adı sönmemiş kireç olan kalsiyum oksit ortaya çıkar. Sönmemiş kireç, kuvvetli bazlar arasında yer alır. Kireç ph değeri kaçtır sorusuna verilebilecek cevap ise kuvvetli baz olan kirecin pH değerinin oldukça yüksek olduğudur. pH cetvelinde 0 – 7 arasında değer alan maddeler asit olarak adlandırılırken 7 – 14 arasındaki maddeler ise bazlar olarak tanımlanır. Bir baz, 14 pH'a yaklaştıkça bazik değeri artar ve daha kuvvetli bir baz haline gelir. Kirecin pH değeri ise 12,3 olarak karşımıza çıkar. SÖNMÜŞ KİRECİN KULLANIM ALANLARI Sönmüş kireç, hayatın birçok alanında farklı sektörler içerisinde sıklıkla kullanılır. Sönmüş kirecin kullanıldığı alanlardan bazıları şunlardır Kalsiyum hidroksit; yani sönmüş kireç, asfaltlarda katkı maddesi olarak ullanılır. Sönmüş kireç, asfalt yapışkanının yapısını güçlendirir ve asfalt tabakasının daha az nem tutmasına yardımcı olarak "soyulmasını" önler. Asfalt zeminin yaşlanma sürecini geciktirir ve sertlik özelliklerini artırır. Tekerlek izinin zemin üzerine oturmasının azaltılmasına ve asfalt kaplamanın çatlamasına neden olan ağır tekerlek yüklerine karşı dayanıklılığının artırılmasına da yardımcı olur. Sönmüş kireç, kurşun, bakır ve çinko gibi farklı cevherlerin flotasyonunda pirit bastırıcı ve pH ayarlayıcı olarak, demir cevheri konsantrelerinin peletlenmesinde ise bağlayıcı olarak kullanılır. Kalsiyum hidroksit, metal endüstrisinde altın elementinin siyanürlenme yöntemi ile kazanımında pH ayarlayıcı yardımcı eleman görevi görür. Kağıt sanayinde de sıklıkla kullanılan sönmüş kireç, atık sularının içindeki katıların çöktürülmesinde filtrasyona yardımcı eleman olarak olarak, alkol, kalsiyum lignosulfanatın geri dönüştürülmesinde kullanılır. Sönmüş kireç, kimyasal endüstrilerde ise klor gazı ile reaksiyona girerek kalsiyum hipoklorit üretiminde; sitrik asidin rafine edilmesinde, inorganik ya da organik asitler ile reaksiyona girmesi neticesinde farklı kimyasalların üretiminde kullanılır. Sönmüş kireç, krom kimyasallarının üretimi sırasında nötrleştirici görevi görür ve propilen, etilen ya da glikolin üretimi ile dekstrinin ve glikoz konsentrasyonunda, adsorbent ve desikkant madde olarak farklı kimyasal proseslerde kullanılmaktadır. Atık su sanayinde de kullanılan sönmüş kireç, asit ihtiva eden suların nötrleştirilmesi işleminde, krom, demir gibi metal iyonların çöktürülmesinde ve pancar şekeri üreten fabrikalardaki proses suyunun berraklaştırılmasında kullanılır. Evlerde ise evsel atık suların arıtılması işleminde, alüminyum ve demir tuzları ile beraber katı maddelerin çöktürülme işleminde, ayrıca azot ve fosforun giderilmesinde kullanılır. Sönmüş kireç, suyun pH değerini yükseltir ve sudaki bakteriler ile bazı virüsleri yok eder.
şeker asit mi baz mı