Cinlerinde insanlar gibi cinsiyetleri vardır. Muhtemelen kadınlara musallat olan cinin cinsiyeti erkektir. Eğer ki kadın eşiyle ilgili bir vesveseye kapılıyorsa, kadın eşini kıskanmıyorsa, onu çirkin görüyorsa, eşine iftirada bulunuyorsa, sebepsiz yere tartışmalar çıkarıyorsa ve kadın eşiyle aynı yatağı paylaşmak istemiyorsa, kadının eşine karşı olan
Leyl-i Lal. Kocasını Sevmeyen Kadınlar Hakkında Bilgi - Evliliği Yürütmek için Ne yapmalı - Eşinizi Kendinize Bağlamanin Yolları Nelerdir. Pek çok sağlık sorununa neden olan stres sadece biz insanları değil evlilikleri de etkiler. Eşler arası iletişimi ve sevgiyi tehdit eden problemler aşılamadığında, tıpkı insanlar
Böyledurumlarda kadın eşini reddetmelidir. Akikayı yedinci veya on dördüncü günde yapmalı, çocuğun ismini de bu müddet içinde takmalıdır
SENİNDEDEN BİR MAYMUNDU YAVRUM! İlk Homo Sapiens yüz bin milyon yıllar önce dallardan kucağına atlayan yavrusuna belki de böyle demişti.
Olayı öğrenip analiz edip gelişimini ve sonuçlarını bilmek ve öğrenmek sizi bilinçlendirecektir. Cumhuriyet mitinglerindeki hata buydu işte, aslında biz askeri davet ediyorduk istemeden halbuki 1980 deki darbenin topluma yaptıklarını ne çabuk unuttuk. 10- Birey olmak ; düşüncenizi söylemekten korkmayın.
AldatılanKadın Ne yapmalı? 3 yıl ozkan61 - İlişkiler. 6 0. 18 yanıt - +1.
XRbO. Hiç şüphesiz hayatta mutlu evlilikler olduğu kadar mutsuz evlilikler de var. Hayatın en tecrübesiz dönemlerinde acemice verilen bir kararla oluşturulan birliktelikler, bir de ömür boyu sürecek düşüncesiyle işin içinden çıkmayı zorlaştırıyor. Uzman Psikiyatrist Dr. Hamdi Kalyoncu mutluluğun eğitiminin alınması gerektiğini söylüyor; "İnsanlar birçok şeyin eğitimini alırlar ama mutluluk eğitimleri yoktur. Amaç mutlu bir hayat yaşamaksa neden kimse mutluluğun eğitimini almaz?" Peki, iyi bir evlilikte neler olmalı? Özellikle kadınlardan beklentileri olan erkekler neler yapmalı, nelere dikkat etmeli? Kadınlar nasıl varlıklardır? Onlarla mutluluk nasıl yakalanır? Yani kadın nasıl yönetilir? Erkek nasıl yönetilir? Erkekler nasıl varlıklardır? İşte Kalyoncu bunların üzerine iki kitap yazmış. "Erkekleri Yönetme Sanatı" ve "Kadınları Yönetme Sanatı". Kitap sorunlara esprili bir dille yaklaşırken aynayı çiftlere çevirmeyi başarıyor. 'Yönetmek' denilince insanın zihninde önce olumsuz bir algı oluşuyor. Fakat burada yönetmekten kasıt huzurlu ve mutlu bir şekilde evliliği yönetmek anlamına geliyor... Ve başarılı bir tesbit... Evliliklerin duygusal sebepler dışında bir takım farklı sebepleri olabiliyor. Hizmet görmek için, para, mevki ve şöhret için, ailesi zorladığı için evlenenler… Bunun gibi daha birçok nedeni sıralamak mümkün. Bu saydıklarımızdan herhangi bir sebeple evlenenleri başka durumlar bekliyor. Erkek, kadını sadece bir dişi olarak görüyor, kadın üzerinde sahiplik kurmak istiyor. Bu duygular davranışlara dönüştüğünde de kadın mutsuz oluyor. Evlenirken gerçek niyetini saklamak, düşünmeden söz vermek, evlendikten sonra eski alışkanlıklarını sürdürmek, 'sen anlamazsın' tavrı içinde olmak, eşine karşı ailesinin yanında yer almak veya pasif kalmak, eşine erkeklik taslamak, İş-güç yoğunluğu bahanesiyle evini ihmal etmek ve son olarak gereksiz ciddiyet… Bunların hepsi aslında evli çiftlerin yaşadığı sorunlar. MUTLU BİR EVLİLİK İÇİN DOST OLMAK ŞART Kadınlar için evlenme talebi daha çok korunma içgüdüsüne dayalı. Bunun yanında mutlu olmak için evlenenler de yine kadınlar. Evden kaçmak, hayatındaki prensi bulduğunu sanmak, gözü parada olmak, rahat etmek, sosyal baskılardan kurtulup dilediği gibi yaşama isteği, çocuk sahibi olma, yalnız kalmama arzusu, bir erkeğin himayesine ihtiyaç duyma ise diğer sebepler. Kadın ve erkeğin evlilik sebepleri, evlilikten sonra başka bir duyguya yenik düşüyor. Sahip olmak! Kadınlar, erkeğin hayatını kontrol altında tutmaya çalışarak, erkeği ruhuyla, bedeniyle, duygularıyla satın aldığını zannederek kendi kendilerini mutsuz ediyorlar. Erkeklerin eşlerini mutsuz etme yöntemleri ise; eşini ailesiyle kendisi arasında tercih yapmaya zorlamakla başlıyor. Eşi ile dost olamamakla devam ediyor. Erkeğin duyarsızlığı, kadındaki duygusal açlık, kıskançlık duygusu, Dr. Hamdi Kalyoncu tarafından tahammülsüzlüğe götüren sebepler olarak sıralanıyor. TÜRK KADINININ ÇELİŞKİLERİ Kalyoncuya göre; Türk kadını için sevilmek bir numaralı ihtiyaç. O sevilince mutlu, fakat sevince mutsuz oluyor. Kendisini dişiliği ölçüsünde değerli görüyor. Bakımlı olmasa da dişiliğine iltifat edilmesini istiyor. Onlar için hayatın anlamı daha çok evlilik. Evlendiği erkeği mal varlığı, bedeni ve duyguları ile satın almış gibi davranıyor ama kendisini onun karşısında güçlü kılacak bir donanıma sahip değil. Kadın, evlilikteki başarısını erkek üzerindeki hâkimiyette görür, hâkim olmadığı zaman kendisini başarısız ve mutsuz hissediyor. Çünkü kadın için evlilik rahat etmenin en kestirme yolu. Yeterince rahatlık getirmeyen evlilik, bahtsızlık olarak görülüyor Kalyoncu'ya göre.. Erkeği yönetmek için ERKEKLER HANGİ KADINI DAHA ÇOK SEVER? Erkek kendisini sahiplenmeyen kadını daha çok sever Erkek kendini rahat bırakan kadını daha çok sever Erkek mutlu görünen kadını sever Erkek takdir eden kadını sever Pohpohlayan kadını daha çok sever ERKEĞİN KADINDA GÖRMEK İSTEMEDİĞİ Sürekli sorgulayan denetleyen kadın Mutsuz görünen kadın Kıymet bilmeyen kadın Emredici görünen kadın Yaşadığı şartlardan memnun olmayan kadın Erkeğin ailesini eleştiren kadın Özgüveni olmayan kadın Erkeğin yaptıklarını mecburiyet sayan kadın Haklı çıkmaya çalışan kadın kaybeder ERKEĞİ YÖNETMEK İÇİN YAPILMASI GEREKENLER Erkeğinizi sık sık takdir edecek vesileler aramalısınız. Hobilerine izin verin hatta destekleyin. Mutlu olduğunuzu gülen yüzünüzle gösterin. Ona her zaman dost olacağınızı hissettirin. Hayır demesine izin verin. Hatalarından istifade edin. Evde kadın yatakta dişi olduğunuzu gösterin. Yaşadığınız günün tadını çıkarın Kadını yönetmek için Takdir edin, şevki artsın! İltifat edin mest olsun! Kırıldıktan sonra değil, kırılmadan önce ödüllendirin coşsun! Onunla biri ile çıkar gibi çıkın ki romantizm olsun. Sözünüzü tutun ki eşiniz sözde değil özde erkek birlikteliğinin tadını alsın. Kadının mutluluğu hem erkeğin hem de toplumun mutluluğudur. KADINI YANLIŞ YÖNETMEK Sizi sevmeyen kadını yönetemezsiniz Tanımadığınız kadını yönetemezsiniz Zorla olmaz Aşağılayarak yönetemezsiniz KADINI YÖNETMENİN KURALLARI Önce tanıyın. Sonra mutlu edin, kadın mutlu edilerek yönetilir. İstediklerini peşin verin, rahat olsun. Onu dinleyin ki o da sizi içtenlikle dinlesin. Onu önemsediğinizi gösterin ki sizi saygıdeğer bulsun.
Hayatın her karesinde olduğu gibi aile konusunda da bize mutluluk ve başarı yollarını gösteren Allah’a hamd, bu yolda yürümeyi de pratiğiyle bize gösteren peygamberimize âline, ashabına, İslam’ı hayat nizamı bilip yaşayanlara salât ve selam olsun. Cennetin dünyadaki şubesi mutlu ve huzurlu eşlerin oluşturduğu evlerdir. Cehennemin dünyadaki şubeleri de inanın sevgi ve saygınlığın yitirildiği mutluluğun ve huzurun uğramadığı evlerdir. Ancak insanların birlikte yaşadıkları ortamlarda sorunların yaşanması kaçınılmazdır. Çünkü yapılar, inançlar, eğitim düzeyleri, kültürler, bakış açıları ve mizaçlar farklı farklıdır. Böyle olunca da zaman zaman tartışma sorun ve problemler mümkün olabiliyor. Ürkmeden korkmadan sorunların üzerine gitmek ve çözüm yollarını bulmak gerekir. Öncelikle eşler arasındaki insani ilişkilere dikkat etmek meselenin en önemli kısmıdır. “İnsani ilişkide” sorun varsa, gerisini saymaya gerek yoktur. Çünkü karşılıklı insani ilişkiler aile binasının temelini oluşturur. Temeli bozuk bir binanın pencere, badana ve süsüyle uğraşmak abesle iştigaldir. Bu yuvada mutluluğu istemek iddiaları gülünç olacaktır. Önce insan olmak ve ötekini insan saymak gerekir. Kendisi için istediğini eşi içinde istemek asli görevdir. Alınacak en acil önlem, tümden çökmeden bu binayı asli unsurlarıyla beslemektir. Yani sevgi, saygı, sabır, şefkat ve fedakârlığı hayatın her karesinde birbirlerinden esirgememeleridir. GEÇİMSİZLİĞİN SEBEBLERİ 1. Haline razı olmamak, 2. Sevgi kültürünün olmaması, 3. Birbirinin sevgi ve ilgisini yetersiz görmek, 4. Cinsel problemler, 5. Parasal beklentilerin yetersizliği, 6. Kötü alışkanlıklar, 7. Dini anlama ve yaşayış biçiminde farklılık, 8. Koca baskısı, 9. Eşler hakkında çevrenin dedikodusu, 10. Çocuk olmaması, vb Sorunlar bilinirse çözüm yolları da kolaylaşır. Yeter ki sorunun değil, çözümün parçası olabilelim. Yeter ki, niyetimizi ve bakışımızı düzeltelim. Niyet güzel olursa amel de güzel olur. Amel güzel olursa akıbette güzel olur. Unutmayalım ki, imtihan dünyasında yaşıyoruz. İmtihanın sorularını yazan ve soran Allah’tır. İstediği gibi cevaplamamızı istiyor. Sonunda da cennet gibi bir mükâfat vereceğini söylüyor. Bize düşen dersimize iyi çalışmak, sorulara Allah’ın istediği gibi cevap vermektir. Bizim için uygun gördüğü rolü iyi oynamaktır. Bizi eşimiz, işimiz ve aşımızla imtihan eden rabbimizi iyi tanıyacak, iman edecek ve rızasını kazanacak bir yaşamın sevdalısı olmalıyız. Bunu başarmak için öncelikle “Allahı’ın adıyla” işe koyulmalıyız. Çünkü Bismillahirrahmanirrahim her hayrın başıdır. Problemleri çözmek için anahtardır. Özgürlüğün sembolüdür. “Ben Allah adına hareket ediyorum. Rabbim ne derse o, Allah izin verirse bütün zorluklar aşılır.” Düşüncesiyle hareket eden kimsenin bütün sıkıntılar giderilir, mutluluk kapıları sonuna kadar açılır. Öyleyse Allah’a sığınmalı, Allah’tan yardım istenmeli, menzilsiz olan dua silahını iyi kullanmalı, herkesten çok bu kapıyı ben çalmalıyım demelidir. Bilmelidir ki; sevginin kıblesi, mutluluğun merkezi Allah’tır. O yardım ederse kim engel olabilir? O yardım etmezse kim yardım edebilir? Bu yüzden sorunun çözümünü önce Allahtan istemek gerekir. Hiçbir güzellik duasız gerçekleşmediği gibi mutluluk, huzur, saadet ve refah da duasız düşünülemez. “Eğer kullarım sana benden sorarlarsa onlara de ki; ben kendilerine yakınım, bana dua edenin duasını, dua edince, kabul ederim. O halde onlar da benim çağrıma olumlu karşılık vererek bana iman etsinler ki, doğru yolu bulsunlar.” Bakara 186 “Dar da kalanların, kendisine yalvardıkları zaman duasını kabul eden ve onları sıkıntıdan kurtaran kim?” Neml sûresi 62 Bizi rahatsız eden, zora sokan, bir dert veya sıkıntıyla karşılaştığımızda, şunları yapmalıyız 1. Sorun nerede? Yani evvela problemimizin adını koyalım. İsimsiz dert, problem olmaz. 2. Problemin çıkış nedeni nedir? 3. Kaç çözüm yolu vardır? 4. En iyi çözüm hangisidir? Şimdi iyi niyetle, çözümden yana olarak, Allah’ın rızasını gözeterek bu dört soruya eşinizle beraber istişare yaparak cevap veriniz. Derdiniz, sorununuz, probleminiz ne olursa olsun. Allahın izniyle çözüm bulursunuz. MUTLULUK REÇETENİZ VAR MI? Bütün hastalıkların bir ilacı ve reçetesi vardır. Yeter ki arayın, bulun ve uygulayın. Bizim tavsiye ettiğimiz mutluluk reçetesi. 1. Anlayış ve hoşgörü, 2. Sevgi ve saygı, 3. Hukuka riayet, 4. Eşi hakkında hep iyi duygular içinde olmak, Aslında ifade edilen başlıklar sadece aile için mutluluğun reçetesi değil, aynı zamanda toplulukların huzuru ve barışı, hatta dünyanın huzuru ve barışı için de gerekli başlıklardır. Eğer fertler topluluklar ve devletler birbirlerine evrensel hukuka göre davranıp sevgi, saygı, anlayış ve hoşgörü çerçevesinde hareket ederlerse, farklılıklar zenginlik kabul edilirse, adaletten vazgeçilmezse huzur barış ve mutluluk olur? Evet, bu reçete özellikle aileye tartışmasız mutluluk getirecektir. Çünkü farklı ailelerde, farklı kültürlerde yetişen ve birbirlerini beğenip evliliğe karar veren gençler, evlendikten sonra farklılıkları ortaya çıkınca ne yapacaklarını şaşırırlar, Evlenmeden önce birbirlerine en güzel sözler söyleyenler, en güzel elbiseleriyle huzura çıkanlar, yüzlerinde tebessüm eksilmeyenler, evlenip aynı evi, aynı odayı, aynı yatağı, aynı sofrayı paylaşmaya başlayınca hep böyle olmadığını, eksikliklerinin, farklılıklarının farkına varırlar. Bu durumda anlayış ve hoşgörü ilk ilacımızdır. Hoşumuza gitmeyen, sözler, hal ve hareketler, tavır ve davranışlar, istek ve arzular için anlayış ve hoşgörülü olacağız. Problemler karşısında eşimizin iyilik ve güzelliklerini unutmayıp gönül evini yıkmayacağız. Karşılık beklemeden iyilik yapacak, özveride bulunacağız. Eşimizin hatırı için sevmediğimiz şeyleri bile günah olmadığı müddetçe yapacağız. Mutlu evliliklerde anlayış ve hoşgörü hep ön plandadır. Ailede sevgi ve saygı temel esastır. “Sevgi acıyı tatlıya, toprağı altına, hastayı şifaya, zindanı saraya, belayı nimete, kahrı rahmete dönüştürür. Demiri yumuşatan, taşı eriten hep sevgidir.” diyor Mevlana… Ailede, hatta hayatta bu sevgiyi yakalamak gerekir. Sevgi hayatı mutlu yaşamayı beraberinde getirir. Evliliklerin uzun ömürlü olması için sevginin ölümsüzlük boyutu yakalanmalıdır. Buda ancak ebedi hayat arkadaşlığı düşüncesiyle mümkündür. Yani evlilikler pazara kadar değil, mezara kadar değil, ahirette de beraber cennette yaşamak için olmalıdır. Bunun için sevgi ve saygıyı her gün biraz daha artırmak gerekir. Dünya ve ahrette, mutluluk, huzur, sevgi, saygı ve sabırdan geçer. Peygamberimiz şöyle buyurmuştur “Mü’min sevmeli ve sevilmeli sevmeyen ve sevilmeyen mü’minden hayır gelmez.” “ Birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olamazsı- nız. Mü’min olmadıkça da cennete giremezsiniz.” Eşimiz mü’min değil mi? Herkesten daha çok sevgi, saygı, sabır ve fedakârlık gösterilmesi gereken kişi eşimizin olması gerekmez mi? Sabır, inanmış ailelerde bir oksijen tüpü ve bir enerji küpüdür.” Eşleri birbirine bağlayan ana direklerden biri de şefkattir. Şefkat karşısındakine el uzatmaktır. Kendini eşinin yerine koymak çektikleri acıları his edebilmektir. Uysal olmak, uyumlu olmak kölelik değildir. Eşler birbirlerine Allah’ın emaneti olduğunu unutmamalıdır. Eşler arasında kişisel hukuka riayet etmek önemlidir. Herkes hukukunu bilecek, hukukun olmadığı yerde hukuksuzluk vardır. Orman kanunu vardır. Güçlü olan zayıfı ezer. Herkes üzerine düşeni bilmesi yapması gerekir. Aksi takdirde ya zülüm eden olur, ya da zulme uğrar. ERKEĞİN GÖREVLERİ 1. İyi geçimli güzel ahlaklı olması, 2. Muhabbet ve şefkat dolu olması, 3. Güzel örnek olması, 4. Helal yoldan evin ihtiyaçlarını gidermesi, 5. Çocuk eğitiminde eşine yardımcı olması, 6. Aile fertlerini her türlü tehlikelerden koruması, Ey inananlar! Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun. Onun başında, iri gövdeli, haşin, Allah’ın kendilerine buyurduğuna karşı gelmeyen ve emredildiklerini yapan melekler vardır. Tahrim, 6 “Şüphesiz ki; Allah her çobandan güttüğü şeyleri koruyup korumadığını soracaktır.” Evin reisi ve sorumlusu olan erkek, eşinin dünyevi ve uhrevi saadetini temini için çalışmalıdır. Onu hem dünya hem de ahiretin sıkıntılarından, zorluklarından korumalı ve korunma yollarını öğrenmeli ve öğretmelidir. “….Eşlerinizle iyi geçinin. Eğer kendilerinden hoşlanmazsanız, olabilir ki, bir şey sizin hoşunuza gitmez de Allah onda birçok hayır takdir etmiş olur.” 4/Nisa, 19. Anlayışlı ve şefkatli bir eş olmanın en güzel örneklerini sunan Peygamberimiz şöyle buyurur “Bir mü’min, mü’mine hanıma buğz etmesin. Onun bir huyunu beğenmezse, başka bir huyunu beğenir.” Müslim, Radâ 61; Müsned II, 329 “Sizin en hayırlınız, kadınlarına karşı en hayırlı olanlarınızdır.” “Kadınlarınıza karşı hayırlı olmayı birbirinize tavsiye edin.” Müslim, Radâ 62; Tirmizî, Radâ 11 “Kadınlarınız konusunda Allah’tan korkun. Çünkü siz onları Allah’tan emanet olarak aldınız.” Ebu Dâvud, Menâsik 56; İbn Mâce, Menâsik 84 Erkek için iyi bir örnek; Hz Ömer’dir. Kendisine eşini şikâyet eden adama söyledikleri çok önemlidir. Hz. Ömer benim üzerimde onun birçok hakları olduğundan onun o sözlerini ve hareketlerini hoş görüyorum” der. Ve bu hakları sayar 1. Eşim, benimle cehennem arasında bir sütre ve perdedir. 2. Eşim, benim evimin bekçisi ve hazinedarımdır. 3. Eşim, bana yemek yapar ve elbiselerimi yıkar. 4. Eşim, benim çocuğumun sütanasıdır. KADININ GÖREVLERİ 1. Küfür ve günah olmadıkça kocaya itaat, 2. Kadınlık sanatını bilmesi, 3. İffetini ve kocasının malını koruması, 4. Sevgi ve saygı dolu olması, 5. Çocuk eğitimini iyi bilmesi, 6. Temizliğe riayet etmesi, 7. Aile sırlarını koruması, Bu maddelere riayet eden kadın, evine huzuru ve mutluluğu misafir etmiş olur. Evini cennet şubelerinden bir şubeye dönüştürmüş olur. Ne mutlu o kadına… “Kocasını memnun bırakmış olarak ölen kadın, cennete girer.” Tirmizi, Radâ 10; İbn Mâce, Nikâh 4. Kadın, yöneticilik ve sorumluluk bakımından aile reisliğine getirilen kocasının meşru arzularına saygı göstermekle mükelleftir. Kocasının malını, aile sırlarını, namusunu ve çocuklarını da korumak mecburiyetindedir. Kocasını meşru yollarla memnun etmeye çalışmak, çocuklarını güzelce yetiştirmek ve yabancılara karşı tesettürüyle, davranışlarıyla namusunu muhafaza etmek, Müslüman hanımın ailedeki en önemli üç vazifesidir. Kadınlar, cinselliklerini sadece kocalarına karşı kullanmalı, kocasının yanında dişi; diğer insanların yanında kişi olarak yer almalıdır. “Saliha iyi kadınlar, itaatkârdır. Allah, kendilerini haklarını nasıl koruduysa, onlar da öylece gizliyi kimse görmese de namuslarını koruyanlardır.” 4/Nisa, 34. Peygamberimizin müjdesi de şöyledir “Kadın, namazını kıldığı, orucunu tuttuğu, namusunu koruduğu ve kocasına itaat ettiği zaman, cennet kapılarının dilediğinden girsin.” Ahmed bin Hanbel, I/191 Eşi için hep iyi duygular içinde olmak Şüphe ve güvensizlik sevgi ve saygıyı bitirir. Aileyi yıkar. Mikrop gibi bütün bedeni hasta eder, virüs gibi bütün sistemi çökertir. Bir anımı sizinle paylaşmak istiyorum. 2002 yılında Balıkesir’in Gömeç ilçesinde görev yapıyordum. Bir ilkbahar günüydü. Eşimle sabah namazından sonra deniz kıyısında yürüyüşe çıkmıştık. Güneşin doğuşunu seyrettikten sonra eve dönüşte, yol kenarında rengarenk çiçeklerden, güllerden bir demet yaptım. Tam eve varırken yine yolda bir diken gördüm. Onu da gül ve bahar çiçeklerinden oluşan destenin içine koydum. Ve hanıma hediye olarak verdim. Ne oldu sizce? O güzelim gül ve bahar çiçeklerinin içinde eşim sadece o dikeni görmüştü. Ben teşekkür beklerken eşim; Bu da ne? Bana bunu mu layık gördün? dedi. O gün eşime şunu anlatmıştım; “İşte hayat böyledir, insanlar güzel şeyler yanında bazen olumsuzluklarla da karşılaşabilirler. Benim güzel yönlerim olduğu gibi güzel olmayan yönlerim de olabilir. Günah işleyebilir, hata yapabiliriz. İşte biz olumsuzluklarımızın karşısında birbirimize sabır, sebat ve sevgi ile yaklaşmalıyız. Olumsuz yönlerimizin giderilmesi için birbirimize yardım etmeli ve Allah’tan yardım dilemeliyiz. İmtihan kolay değildir. Dünyada cenneti yaşamak ve ahrette cenneti kazanmak kolay ve ucuz değil.” Eşler arası sağlıklı bir iletişim kurabilmek için 1. Ne söyleyeceksiniz? 2. Ne zaman söyleyeceksiniz? 3. Nerede söyleyeceksiniz? 4. Nasıl söyleyeceksiniz? Bu soruların sadece doğru olması yetmez, o doğrunun doğru bir zamanda, doğru bir yerde, doğru bir kişiye ve doğru bir üslûpla söylenmesi gerekir. Eğer bunlardan biri yanlış olursa, söylediğiniz doğrunun doğru olması etkili olmasına yetmediği gibi, sizin muhatabınızla ilişki kurmanıza da yetmeyecektir. Allah’ım, her işimizin koruyucusu olan dinimizi düzelt, Geçim yerimiz olan dünyamızı düzelt, Gideceğimiz yer olan ahiretimizi düzelt, Hayatta iken pek çok hayırlı işler yapmamızı nasip eyle, Ölümümüzde her kötülükten bizi rahata kavuştur. Allah’ım, Sen sözümüzü duyarsın, yerimizi görürsün, gizlimizi ve açığımızı bilirsin, hiçbir işimiz senden gizli kalmaz. Rabbimiz ferdi, ailevi ve toplumsal hata ve günahlarımızı itiraf ediyoruz. Bizleri bağışla. Ferdi ailevi ve toplumsal güzelliklere kavuştur. Âmin. Ahmet YOLDAŞ
Partnerinizin size olan davranışları onu ele veriyor! Sizi sevmediğini anlamak için sizler için derlediği bu habere bir göz atın deriz! Abone ol Sevmeyen erkeğin davranışları nelerdir, sevmeyen erkek kıskanır mı? Seven ve sevmeyen erkek arasındaki fark aslında açık ve net olarak görülmektedir. Fakat ilişkinin içindeyken insan çoğu zaman fark edemez. Ona duyduğunuz sevgiden dolayı erkek arkadaşınızın yaptığı hataları görmezden geliyorsanız ilişkinizi gözden geçirmenin zamanı gelmiştir. Çünkü erkeklerin bazı hareketleri erkeği net bir şekilde ele veriyor. İşte sevmeyen erkeklerin yapmış olduğu 9 hareket Bu hareketleri gözardı etmeyin! DIŞ GÖRÜNÜŞÜNÜZÜ ELEŞTİRMESİ Eğer bir erkek sizi gerçekten seviyorsa her halinizle sevecektir. Dağınık saçlarınızla ya da büyük beden geceliğinizle de güzelsinizdir onun için. Aldığınız kiloları sorun edip, kusurlarınızı yüzünüze erkeğiniz ikide bir spora gitmenizi söylüyorsa ya da estetiğe ihtiyaç duyduğunuz konusunda imalarda bulunuyorsa, bunları yerine getirmek için acele etmeyin. Çünkü bunları yaptığınız zamanda muhakkak başka kusurlar bulacaktır. ARKADAŞLARINIZIN YANINDA EKSİKLİKLERİNİZDEN BAHSETMESİ Sizi arkadaşlarınızın yanında eleştiriyorsa buna dikkat edin. Çünkü gerçekten seven bir kişi partnerinin kusurları yerine onun olumlu yanlarına partneriniz, sizi insan içinde küçük düşürüyorsa ve kusurlarınıza gülüyorsa, böylesine bir ilişkiden iyi şeyler beklemeyin. Böyle bir partner, size saygı duymuyordur ve saygının olmadığı yerde güçlü ve güvenilir bir birliktelik olanaksızdır. Sizi diğer insanların içinde eleştirerek, şuursuzca başkalarına kendini ispat etmeye çalışır. Size olan sevgisinin azalmasını ise sizin hatanız olarak görür. Bu, sevmeyen erkeğin davranışları arasında en sinir bozucu olanıdır. ALIŞKANLIKLARINIZA KARŞI TAKINDIĞI TAVIR Sevgiliniz eğer sizi alışkanlıklarınızdan dolayı eleştiriyorsa ilişkinizi şöyle bir gözden geçirmelisiniz. Yapmış olduğunuz fakat onun sevmediği alışkanlıklarınıza ise dayanır, sessiz kalır ya da tepkisini mizah ile gösterir. Ama erkeğiniz yaptığınız en küçük şeyi bile didikliyor ve davranışlarınız hakkında her zaman olumsuz yorumda bulunuyorsa, bu demek oluyor ki; sizin onda bıraktığınız duygu aşk değil, irrite olma halidir. DUYGULARINIZA KARŞI TUTUMU Erkekler kesinlikle kadınların göz yaşlarına dayanamaz. Son zamanlarda konuyla ilgili ilginç bir bilimsel açıklama da yapıldı. Bu açıklamaya göre, kadın gözyaşında erkek kanındaki testosteron seviyesini düşüren özel uçucu maddeler bulunuyor. Bu nedenle sevgilinizi etkilemek için ağlamayı bir araç olarak kullanmamanız gerekiyor. İSTEKLERİNİZE TEPKİSİ Seven bir erkek için sevgilisinin istekleri ve dilekleri her zaman ilk sırada gelir. Aslında erkekler kadınlara yardımcı olmaktan hoşlanır. Çünkü böylelikle ne kadar cool, güçlü ve sorumluluk sahibi olduklarını gösterme fırsatı yakalamış olurlar. Tabii ki onların da yardımcı olamayacakları durumlar da olacaktır. Mesela musluğun nasıl tamir edileceğini bilmiyor olabilirler. Ama bu durumda, sizi böyle bir problemle baş başa bırakmak yerine bir tamirci çağırabilirler. Ama eğer ki bir ampulün değiştirilmesi için yardım istemek gibi masum bir talebiniz, rahatsızlık duygusu yaratır ve “dayanılmaz bir görev” olarak görülürse, bu sevmeyen erkeğin davranışları arasında düşünülebilir. Ve ilişkinizi yeniden değerlendirmeniz yerinde olacaktır. KISKANMIYORSA DİKKAT! Maymunlar bile dişilerinin etrafındaki diğer erkekleri kıskanır. Kıskançlık evrim sürecinde çiftlerin bütünlüğünü korumanın bir yolu olarak ortaya çıkmıştır. Bir erkeğin bilinçaltı, sevdiği kadına ilişkin düşüncelerini ortaya koymak ve güzelliğinin tek sahibi olmayı istemek üzere kodlanmıştır. Bu yüzden birisi size ilgi gösterdiği zaman, sevdiğiniz erkeğin kıskançlık yapması oldukça normaldir. Fakat insanlar tabii ki maymun değildir ve aşırı kıskançlık ilişkiye yalnızca zarar bir erkeğin sevdiği kadına başkalarının ilgi göstermesine kayıtsız kalması endişe verici bir sinyaldir. Bu durum o erkeğin artık kadını için savaşmak istemediğini ve onun için en iyisini yapma yolunda daha iyi olmaya çalışmak istemediğini gösterir. TEHLİKELERDEN KORUMAYI SEVER Sevdiklerini koruma refleksi bir erkeğin başlıca özelliklerinden birisidir. Modern erkek, sevdiği kadını elbette ki yırtıcılardan ya da vahşi kabilelerden korumak zorunda değildir ama sorunlarla dolu dünyamızda tehlikeler de her zaman vardır. Bu yüzden bir erkeğin, sevdiği kadın işten eve geç döndüğünde ya da bilmediği bir yerde yalnız başına olduğunda endişelenmesi oldukça normaldir. Erkeğiniz eğer yanınızda değilse en azından sizi arayacaktır ve iyi olduğunuzdan emin olmak isteyecektir. Kadınını gerçek ya da hayali tehditlerden koruyan bir erkek kendini bir süper kahraman gibi hisseder. SİZE KARŞI KİBAR MI? Aşkın dili hassas sözler, dokunuşlar, sarılmalar ve öpücüklerden oluşur. Partnerimize “tatlım”, “sevgilim”, “canım” gibi sözcüklerle seslendiğimiz zaman çok daha samimi bir atmosfer yaratırız. Bu sevgi dolu sözcüklerin seçimi bilinçsizce gerçekleşir ve eşlerin birbiriyle nasıl bir ilişkiye sahip olduğunu gösterir. Partneriniz böyle bir çaba içinde değilse ve hatta bundan rahatsız olmaya başlamışsa bu da son derece olumsuz bir durum olarak değerlendirilebilir. Kaynak
Her kadının sevgisini gösterme şekli değişkenlik gösterebilir. Bu yetiştiği aile , bulunduğu çevre , daha önceden yaşadıkları vs. tüm bunların hepsi kadının ilişkiyi yaşamadaki davranış şeklini değiştiren unsurlardır. Sizlere sevmeyen kadınların davranışlarını “Sevmeyen Kadın Nasıl Davranır?” başlıklı içeriğimizde en bariz şekilde 12 maddede sıralayacağız. Sevmeyen kadın sana hiçbir konuda destek vermez. Bir kadın seni seviyorsa , sana kötü ve zor zamanlarında destek olur , seni motive eder, planlarını destekler. Senin mutluluğun için elinden geleni yapar. Herşeyde seni suçlar. Ona ne kadar iyi davransanda kıymetini bilmez. Önceden sizin çocukça yaptığınız şapşik hareketleriniz , şımarıklarınız hoşuna gidiyorken , sonrasında bu davranışlarınızı saçmasapan bulur. Seninle ilgili hiçbirşey umrunda olmaz. Her fırsatta hayatında ters giden işlerinde suçlu olarak sizi gösterir. Senin tüm sevgine karşılık sana karşı kaba ve saygısız davranmaya başlar. Kıyafetine , üstüne, başına neyin yakışacağına artık hiç dikkat etmiyordur. Bir zamanlar seninle birlikte vakit geçirdiği zamanları varken , artık sana ayırcak vakti olmaz. Bir yere gitmek istediğinde mutlaka bir bahane bulur, seninle az zaman geçirir. Daha çok arkadaş veya çevresindeki diğer kişilere vakit ayırır. Seninle olmamak adına herşeyi yapar. Tabiki arkadaşlarıyla da ayrı zaman geçirebilir. Fakat seven kadın bu planlarını yaparken sanada danışmalıdır. “Biz” yerine “ben” diye konuşmalara başlar. Birlikte yapılacak planlarına seni dahil etmez. Seni hayatının dışında bırakmak ister. Sorunlar olduğunda çözüm bulmaktan hemen kaçar. Bu durumda zaten sizi kafasında bitirmiştir. Sevgi ve aşkla ona yakınlaşıp , sarılmalarınıza karşılık vermez . Hiç görmediğiniz kusurlu yönlerinizi sürekli yüzünüze vurmaya başlar. Sizi heyecanladıran şeyler onu ilgilendirmez. Tabi bu maddeler kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Bu maddelerden birkaçını bile kendi ilişkinizde görüyorsanız , o ilişkiden size fayda gelmeyeceğini bildirmek isteriz. Bu durumda ilişki uzadıkça , ilişkinize ve kendinize olan saygıyı da kaybetmiş olursunuz. Sağlıklı , mutlu , bir ömür boyu süren ilişkilerinizin olması temennisiyle.
Konu Sahibi montesorri 1 Merhaba benim sorum başlıktan da anlaşıldığı üzere bir erkek sevmediği bir kadınla evlenir mi ?ailesi kızı begendi diye evlenir mi? Konu Sahibi montesorri 2 Başlığım telefonun yazıyı tamamlamasına kurban gitmis kusura bakmayın. Konu Sahibi montesorri 3 Evlenir, orneklerini gordum. Yani cesitli sekillerde gordum aslinda sevmeyen erkek evlenmesi, erkeklerin bazilarinin sevme beklentisi yok benim tanidiklarimda. - Guzelce kiz, duzgun de bir insan, beni de seviyor evleneyim - Annemin tanidigi, aile dostunun kizi, evlenmezsem ayip olur evleneyim; evlenmezsem annem kizar - Ogretmen , hemsire olsun maasi olsun ama cok da calismasin ev isi yapsin cocuk baksin Benim tanidigim erkeklerin cogu bu kafayla evlendi. Cidden sevip evlenen galiba cok az erkek gordum. Son düzenleme 28 Mayıs 2016 Konu Sahibi montesorri 4 Kesinlikle evlenir. Ailesi icin yillardir sevdigi kizdan vazgecip onlarin istedikleriyle evlenen erkekler taniyorum. Cogu zaman zaten sevdigi kizi onaylamadiklari icin boyle durumlar ortaya cikiyor. Hayatinda kimse olmayan erkekler zaten kimseyi sevmedigi icin ailesinin sectikleri kizlari taniyip evleniyorlar. Konu Sahibi montesorri 5 Evlenirler.. Etrafiniza bi bakin.. ailesi istedi diye evlenip ailesi istedi diye yuvasini bozan adamlarla dolu.. bazisi da ailesinden dolayi degil karsidaki kiz temiz guvenilir diye evlenir. Konu Sahibi montesorri 6 Evlenir. Sevmek zorunda değil Hamilelik günlüğü Doğumdan bu güne 1630 gün geçti. hepii Yolun açık olsun diğer yarım... Konu Sahibi montesorri 7 Mevzu sadece mama ve memeyse evlenir. Konu Sahibi montesorri 8 Evlenir... Erkeklerin bazıları sevdiğinden dolayı değil, o sırada çıkarlarının gerektiği şekilde davranıp evleniyor zaten... Konu Sahibi montesorri 9 Evlenir. Var öyle mallar. Yani "canım senle evlendiğine göre seni seviyor" klişesi doğru değil Konu Sahibi montesorri 10 soru erkek severek evlenir mi olarak düzenlense daha iyi..çünkü sevdiklerinden değil kadının da maaşı olsun rahat geçineyim diye başına ev araba alamıyor gidip maaşı olan bi kaďınla evleniyorlar..başka bir sitenin linkini vermek yasak değilse vereyim erkeklerin yorumları bi okuyun. Konu Sahibi montesorri 11 Ben biraz huysuz bir arkadaşım var ramazan sonu gibi Nisan söz yapacağız Allah izin sessiz sakin ona sevdiğimi felan söylüyorum o da söylüyor. Ama ben o bana hep yazsin hep söylesin da bana diyor ki ben sana yazınca söyleyince mi seni sevmis oluyorum sen benim halimden anlamıyormusun ben bunun iÇin sürekli kavga ediyorum söylemiyor ayrılma noktasına o benim dediklerime aldırış kaç saat sonra sinirim geçince arıyor beni. Sizce beni sevmiyor mu ? Bütün ailesi biliyor beni hatta sülalesi ailelerimiz tanisti anlaştılar. Bizde anlaşıyoruz ama bu konuyu evirip çevirip gündeme getiriyorum. Bıktı benden de ama değişmiyorum. Sanki ailesine söyledi onlar beğendi de herkes duydu onun için istiyorsun diye baskı yapıyorum. Ne yapmalıyım bana yardım edin. Ben çok seviyorum onu. MissCyg Geçici Olarak Hesap Pasiftir ! Konu Sahibi montesorri 12 Evlenir, orneklerini gordum. Yani cesitli sekillerde gordum aslinda sevmeyen erkek evlenmesi, erkeklerin bazilarinin sevme beklentisi yok benim tanidiklarimda. - Guzelce kiz, duzgun de bir insan, beni de seviyor evleneyim - Annemin tanidigi, aile dostunun kizi, evlenmezsem ayip olur evleneyim; evlenmezsem annem kizar - Ogretmen , hemsire olsun maasi olsun ama cok da calismasin ev isi yapsin cocuk baksin Benim tanidigim erkeklerin cogu bu kafayla evlendi. Cidden sevip evlenen galiba cok az erkek gordum. Doğru ek olarak bir de şu durumlar var; -Bir halt yenildiyse mecbur kalıp evlenir -Sevdiği kadın onu sevmiyordur o da ne yapalım deyip birileriyle evlenir. Varsa kendisini seven birini tercih edebilir onu sevmediği halde -Ailesi sevgilisini onaylamaz, ailesini karşısına alamaz onun yerine ailenin uygun gördüğü birisine yönelir. Tam tersi kızın ailesi onu onaylamaz, kız ailesini karşısına alamaz. -Geçmişi temiz, o niyetle konuştuğu hiç erkek bile olmamış der evlenir. Konu Sahibi montesorri 13 Konu Sahibi montesorri 14 Ben biraz huysuz bir arkadaşım var ramazan sonu gibi Nisan söz yapacağız Allah izin sessiz sakin ona sevdiğimi felan söylüyorum o da söylüyor. Ama ben o bana hep yazsin hep söylesin da bana diyor ki ben sana yazınca söyleyince mi seni sevmis oluyorum sen benim halimden anlamıyormusun ben bunun iÇin sürekli kavga ediyorum söylemiyor ayrılma noktasına o benim dediklerime aldırış kaç saat sonra sinirim geçince arıyor beni. Sizce beni sevmiyor mu ? Bütün ailesi biliyor beni hatta sülalesi ailelerimiz tanisti anlaştılar. Bizde anlaşıyoruz ama bu konuyu evirip çevirip gündeme getiriyorum. Bıktı benden de ama değişmiyorum. Sanki ailesine söyledi onlar beğendi de herkes duydu onun için istiyorsun diye baskı yapıyorum. Ne yapmalıyım bana yardım edin. Ben çok seviyorum onu. Alınmayın ama biraz şımarık buldum sizi. Seni seviyorumu sürekli demiyor diye ayrılık noktasına getirmek çok yanlış. Bıktırmayın sözlünüzü. Başlığı okuyunca başka bir şey sandım, lütfen sözlünüzün üstüne gitmeyin ben de hiç söyleyemem mesela ama sevmediğim anlamına mı geliyor tabii ki hayır. Nefs Kalbimden En Son Geçen Yolcu..Yolcu Sendin.. Konu Sahibi montesorri 15 Merhaba benim sorum başlıktan da anlaşıldığı üzere bir erkek sevmediği bir kadınla evlenir mi ?ailesi kızı begendi diye evlenir mi? Evlenirr... Yanii bildiğim böyle bir kişi var. Şu anda da çok mutsuz. Eşi hamile... "Zamanla severim" mantığıyla evlendiğini söyleyen mutsuz bir adam bir baba adayı. Sevilmedigini bilen hamile bir kizcagiz var ortada. Sırf aileler istedi diye yapılan evlilik mutsuz iki insan üçüncü de yolda
eşini sevmeyen kadın ne yapmalı