KargoTakip Ekranı - Sürat Kargo getİr
33K Beğeniler, 11 Yorumlar. Fuat Akkoç (@fuat_akkoc) adlı kişiden TikTok videosu: "#süpertotosüperlig #galatasaraylılar #gerardrobles #fenerbahçeli #şampiyonlarligi #LiveForTheChallenge #erlingbrauthaaland #muhammedsalah #pesmobileturkish".
Not Adınızı,soyadınızı ve Dask poliçe numaranızı doğru olarak girmelisiniz. Not: T.C. Kimlik numarasını ve Dask poliçe numarasını doğru olarak girmelisiniz.
Gynefix hamile Kalmışım. 10.172 görüntüleme. Firdes 14 Eylül 2021 01:44. 27.02.2020 de takıldı. Yani 18 ay öncesi cumartesi günü acı yla ve ağrı yla öğrendim ki, hamile kalmışım. Haber im yok. Kendi kendime ev de düşük yaptım. Cuma günü çıkartmak için doktor a gideceğim. İnşallah kolay çıkartır can ım acımaz.
2A 1995'ten bu yana BRC';nin tek yetkili distribütörü olarak Türkiye'de ileri teknoloji ve altyapı hizmetleri sağlamaktadır.
Hamile olmak onu durduramadı. İstanbul'dan Samsun'a gelen hamile kadın 2 kadının çantasından cep telefonu çaldı. Hamile kadın polis ekipleri tarafından yakalanarak gözaltına alındı. Tahir Ömer Çokluk. 12 Mart 2019 Salı 11:18. Samsun 'un İlkadım ilçesinde hamile bir kadın 2 kadının çantasından cep telefonu çaldı.
yzcj. İZMİR Hamile manav 2 sene önce Taze Kiraz satın al 2 sene önce Aşeriyorum Manavı İSTANBUL 2 sene önce Hamile meyve Siparişi 2 sene önce Mevsimi olmayan meyve nerede bulunur 2 sene önce Hamile Manavı İSTANBUL
MMT Amerikan Hastanesi İç hastalıkları, Gastroenter… oloji, Kardiyoloji, Nöroloji, Çocuk sağlığı ve hastalıkları, Dermatoloji, Fiziksel tıp ve rehabilitasyon, Genel cerrahi, Ortopedi ve travmatoloji, Üroloji, Kulak burun boğaz, Göz hastalıkları, Kadın hastalıkları ve doğum, Radyoloji, Tıbbi biyokimya, Aile hekimliği, Pratisyen, Diyetisyen, Diş hekimi, Psikoloji, Pedagoji Daha fazla 38 görüş
Yılın 12 ayı 90 çeşidin üzerinde meyve ve sebzenin eksik olmadığı Beyoğlu'ndaki Titiz Manavı'na en çok hasta ve hamile yakınları uğruyor. AŞ eren hamile kadınların yazın kışlık, kışın da yazlık meyve isteğini karşılayan Yusuf ve Bünyamin Bardak kardeşler, birlikte işlettikleri Beyoğlu Balıkpazarı'ndaki manavlarıyla AŞ eren kadınların ve yakınlarının imdadına yetişiyor. Bünyamin Bardak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, babalarının 1960'dan beri Beyoğlu'nda hizmet verdiği Titiz Manavı'nı, son 13 yıldır kardeşi Yusuf ile işletmeye devam ettiğini söyledi. Ürün yelpazelerinde 90'ın üzerinde çeşit olduğunu ifade eden Bardak, ellerinde taze baharatlardan, meyve ve sebzeye kadar birçok ürün olduğunu belirtti. Bardak, klasik sebze ve meyvelerin her gün taze olarak tezgahlarda yerini aldığını ifade ederek, "Çok uzun yıllar önce, babam bu işi icra ederken, nar, ayva ve karpuz gibi meyveleri saklardı. Meyvelerin dönemi geçtikten sonra AŞ erenler, Kars'tan, Erzurum'dan, muhtelif yerlerden gelirdi. Çünkü bu meyveleri bulabilecekleri tek yer burasıydı" dedi. Babalarından devraldıkları işi geliştirerek, saklama koşullarını modernleştirdiklerini aktaran Bardak, şöyle devam etti "Özel dolaplarımız var. Bu meyveleri mevsim içi alıyoruz, sonra özel dolaplarımızda saklıyoruz. Arandığı vakitte AŞ eren hanımlara, hastalara birer ikişer olmak üzere veriyoruz. Daha yüksek miktarda veremiyoruz. Bir nevi ilaç mahiyetinde, nefsini köreltsin diye veriyoruz. Çünkü AŞ erme olayı, ters zamanda ters bir meyvenin istenmesi gibi bir şey yani. Şu an bizde cennet elması dedikleri hurma var, kızılcığımız var, muşmula, ayva, nar var. Bunlar elimizde bulunuyor. Bizim manavımız 7-24 açıktır. Çalışma esasımız buna dayalı. Bilinen bir yer olduğu için internetten bulabiliyorsunuz. AŞ eren hanımların eşleri gelip ihtiyaç duydukları meyveleri alıyorlar. Buraya geliyor, 'Eşim hamile. Ben şu meyveyi almaya geldim' diyor. AŞ eren hamile hanımlar için yakınları gelip buradan her saat istedikleri meyveyi alabilirler. " -"YAZIN AYVA VE NAR, KIŞIN ERİKLE KİRAZ ÇOK ARANIYOR"- Bu koşullarda sakladıkları meyvelerin normal fiyatından, saklama koşulları nedeniyle biraz daha masraflı olduğunu belirten Bardak, "Ama çok büyük rakamlar değil. Aspirinden daha ucuz paralar bunlar" diye konuştu. Bardak, eve hizmet veremediklerini aktararak, şöyle devam etti "Buradan gelip kendileri alıyorlar. Bazen yurt dışına bile gönderdiğimiz ürünler oluyor. Özel stroforlar ve kimyasal buzlar var. Ürün bunlara sarılıyor ve o şekilde yurt dışına dahi gönderiliyor. Türkiye'de hemen hemen tüm şehirlerden aranıyoruz. Almanya, Fransa, Azerbaycan'a dahi ürün gönderdik. En çok aranan ürün de erik ve kirazdır. Yazın ayva ve nar, kışın erikle kiraz. Biz bu ürünleri AŞ eren hanımlar ve hastalar için 7-24 hizmet vererek bulunduruyor ve ihtiyaç duyulduğu zaman veriyoruz. " Bardak, organik meyve tartışmalarına da değinerek, "Mevsimince yenilen her ürün organiktir. Yani Aralık ayında bir domatesin kıpkırmızı kızarması ilaç ve gıdasız mümkün değildir. Yani bunu da o dönemde getirip organik diye satıyorlar. Bence yalan" dedi. - İSTANBUL Güncel Haberler
Gaziantep’te Bulunan 15’i Aşkın Olan Tarihi Hanları Bu Yazımızda Derledik. Buyurun Bu Hanlara Hep Beraber Göz Atalım. Anadolu Hanı Hanın ne zaman yapıldığı kesin olarak bilinmemekle beraber 19. Yüzyılın başlarında inşa edildiği tahmin edilmektedir. Osmanlı han mimarisi içinde iki avlulu, iki katlı hanlar grubuna girmektedir. Yapı “yolcu hanı” olarak inşa edilmiş olup, zemin katındaki mekanlar depo ve ahır olarak, üst katlarda yer alan odalar ise yolcuların konaklaması amacıyla yapılmıştır. Doğu-batı istikametinde uzanan yapıda görülen plan tipi diğer hanlarda uygulanmamıştır. Hanın, çarpık plandaki birinci avlusu iki yönden, yine çarpık şekildeki ikinci avlusu da üç yönden çeşitli ebat ve şekillerdeki mekanlarla çevrelenmiştir. Oldukça sade inşa edilen han, 1985 yılında vakıflar bölge müdürlüğü tarafından restore edilmiştir. Bayaz Han Bir tütün tüccarı olan, o dönemde Gaziantep’in Hasankeyf tütününü kendine ait olan deve kervanı ile Mısır’a ihraç eden Bayaz Ahmet Ağa, Bayazhan’ı ortağı ile birlikte, Halepli mimar ve taş ustalarına yaptırmıştır. Yapımına 1905 yılında başlayıp 1909 yılında tamamlanmıştır. Birinci Dünya Savaşı sonrası İngilizler,Antep’i işgal ettiklerinde, Bayazhan’ı karargâh olarak kullanmışlardır. Hanınbir bölümü ise Antep savunması yıllarında hapishane olarak kullanılmıştır. Gaziantep’te ilk sinema filmi Bayazhan’ın büyük salonunda gösterilmiştir. TOKİtarafından ihale edilen hanın restorasyonuna, Şubat 2007 tarihinde başlanılmış ve restorasyon çalışmaları tamamlanmıştır. Bayaz Ahmet Efendi tarafından,yaptırılmış olan BayazHan’ın mülkiyeti 2005 yılında Gaziantep Büyükşehir Belediyesi tarafından alınmıştır. Budeyri Hanı Yapım tarihi kesin olarak bilinmeyen hanın, 1900′lü yılların başlarında yapıldığı düşünülmektedir. Osmanlı han mimari tipolojisi içinde iki katlı, tek avlulu hanlar grubuna girmektedir. Klasik Osmanlı hanlarından ayrılan bazı yönleri vardır ki; mekanlar avluyu dört taraftan kuşatmayıp, sadece güney ve kuzeyden çevrelemektedir. Güney tarafta yer alan mekanlar tek katlı, kuzey taraftakiler ise iki katlı olarak inşa edilmiştir. Aynı şekilde plan tipi de diğer hanlarda görülmemektedir. Kuzey kanadının alt katındaki mekanlar avlu ile irtibatı bulunmayan ve caddeye açılan dükkanlardan ibarettir. Üst kat ise bir revakın arkasına yerleştirilen yolcu odaları şeklinde tanzim edilmiştir. Güney kanatta avluya açılan 15 mekan yer almaktadır. Hanın ahır kısmı her biri üç sıra halinde doğu batı istikametinde yedişer ayak üzerine oturtulan çapraz tonozlu otuziki hacimden meydana gelmektedir. Yemiş maarif hanı, belediye hanının restorasyon programı dahilinde ele alınarak 2004 yılında restore edilmiştir. Buğday Hanı Gaziantep’in buğday arasası semtinde bulunan hanın kesin yapılış tarihi bilinmemektedir. İlkolarak Mustafa Ağa tarafından 1640 yılında tekkeye gelir temin etmek amacıyla yaptırılmıştır. Ancak bu yapıyangınlarla tamamen yok olmuştur. Bugünkü yapının mimari üslubuna bakarak yapıldığı tahmin edilmektedir. İki avlulu,iki katlı bir handır. Osmanlı mimarisinin tipik örneklerindendir. Bir rivayete göre ise 1892 yılında Muhsinzade Hacı Mehmet Bey tarafından yaptırılmıştır. İlk yapıldığında tek katlı yapıldığı ve daha sonraları 2. Katın ilave edildiği zannedilmektedir. 1985 yılında onarılmış ve üst katı kısmen yeniden bir yapıdır. Beyaz kesme taştan inşa edilmiştir. İlk yapılışında önden ve arkadan açık, kapısız olarak inşa edilmiştir. Kuzey cephesinde, sokağa bakan dükkânlar bulunur. Eser bugün yöresel gıda ürünlerinin satıldığı han olarak kullanılmaktadır. 2007 yılı içerisinde Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restorasyonu yapılmıştır. Gümrük Hanı Şekeroğlu Mahallesi Gümrük Caddesi No14 adresinde bulunan han geçmişte yolcu hanı olarak kullanılmıştır. Yöre insanının tarihsel süreçte uğraşı olan gümüşçülük, bakır işlemeciliği, kilimcilik, yemeni yapımı,sedefkârlık, aba dokumacılığı, kutnu ve alaca dokumacılığı, ahşap oyma ve ağaç işleri, mozaik yapımı, tespih yapımı ve Gaziantepli hanımlar tarafından yapılan Antep İşi El İşlemesi gibi meslekler yok olmaya ya da özel turistik amaçlı ürünler yapılarak kısıtlı alanlara sıkışmışlardır. Şahinbey Belediyesi kaybolmaya yüz tutmuş bu el sanatlarını gelecek nesillere aktarmak,tanıtmak ve bu el sanatları ile uğraşanlara satış merkezi olacak şekilde Tarihi Gümrük Hanı’nı restore ettirmiş ve gelecek nesillere aktarma amacı ile “Yaşayan Müze Tarihi Gümrük Hanı” olarak Uzun Çarşı’daki asırlık binayı hizmete açmıştır. Güven Han Osmanlı Han Mimarisi içerisinde iki katlı tek avlulu hanlar gurubuna girer orijinalde L planlı olup da yapıldığı sanılmaktadır. Orjinalde yolcu hanı olarak yapılmıştır alt katında dükkan,depo,ahır üst katında ise konaklama mekanları yer eklemelerle özgün yapısı dükkan ve depo olarak kullanılmaktadır. Kumru Hanı Yapı, Osmanlı han mimarisi içinde tek avlulu üç katlı hanlar grubuna girer. Yapının cümle kapısında, 1885 tarihli olan Belediye Hanı’nın batı ve kuzey taç kapıları ile büyük bir benzerlik görülmektedir. Bunun gibi çevre verilerine dayanarak,yapının 19. Yüzyıl sonlarında inşa edildiği tahmin edilmektedir. Yol ve arsa durumuna göre planlanan han, iki bölüm halinde inşa edilmiştir. Avlunun doğu yönünde yer alan kısım iki katlı, batı tarafının tamamını ve güney kısmını da yarısını kaplayan ve “L” şekline yakın bir plan gösteren bölüm ise üç katlı olarak yapılmıştır. Avlunun kuzey tarafın da ise arsanın yetersiz olması sebebiyle hiçbir mekana yer verilmemiştir. Ayrıca güney cephede de hana girişi sağlayan cümle kapısı ile tek katlı dükkanlar bulunur. Kürkçü Hanı Arasa’da yer alan iki katlı 120 yıllık bir han olan Kürkçü Hanı, 2009 yılı sonu itibari ile restore edilmeye başlamıştır. Gaziantep hanları arasından zengin giriş kapısı ile ayrılmaktadır. Memluklu ve Zenği üslubunu yansıtan giriş kapısının siyah ve beyaz taşlardan güneş ışıklarını andıracak biçimde yapılmış olması oldukça ilginçtir. Ayrıca girişin üzerine taş konsollar yerleştirilmiştir. Bunların üzerine de vazoyu andıran sekiz parça taş yan yana dizilmiş ve böylece görkemli bir görünüm ortaya 1890 yılında inşa edildiği yazar. Sonradan yapılan tamiratlarla günümüze sağlam olarak gelmiştir. Osmanlı han mimarisi içinde tek avlulu, iki katlı hanlar grubuna girer. Zemin katta dükkân, depo ve ahırlar, üst katta yolcuların konaklaması için yapılmış odalar bulunur. Avlu geçidinin doğu-batı yönünde uzanan sivri beşik tonozunun orta kısmında, hafif kabartma olarak yapılmış altı kollu yıldız motifi vardır. Millet Hanı Sadrazam lala Mustafa Paşa tarafından 1571 – 1572 yılında yaptırılmıştır. Başlangıcı karanlık bedesten bedesten-i atık olarak yapılmış zamanla ilavelerle bugünkü şeklini̇ almıştır. Han tipik bir Osmanlı kervan sarayı niteliğindedir. Ortada 18mt X 24mt ebatlı avlu zemin katinin güneyinde ahir; diğer kesimlerde tüccar odaları, ise istirahat ve gece konaklama odaları mevcuttur. Karanlık bedesten belediye tarafından yıktırıldığında, hanin doğusunda ve karanlık bedestene de hizmet eden dükkanlar yıkılmış ve ayrıca Antep harbinde top mermilerinin vermiş olduğu tahribat hani kısmen harabe bir hale getirmiştir. Metruk bu hal devam ederken hanı 1996 yılında satın alan Mustafa Geylani̇ tarafından 2001 senesinde onarımı yaptırılarak iki yıl süren onarım çalışmaları sonrasında bu şeklini̇ almıştır. Han önceleri̇ kervansaray olarak kullanılmış; ortalarından itibaren Antep’e mahsus kutnu kumaşı imalatı ve satış yeri̇, Antep harbinde mermi ve silah yapım imalathanesi̇ olarak da kullanılmıştır. Ayrıca güneyindeki bölümünün bir kısmında zeytinyağı imalat hanesi̇ masmana faaliyet göstermiştir. Hanın bugün mevcut iş yerlerinde Antep’e ait unutulmaya yüz tutmuş el sanatlarını icra eden ustalar gerek yaptıklarıyla gerek verdikleri̇ kurslarla hizmetlerine devam ediyor. Antep’ in ticari faaliyetlerinden olan dericilik zanaatı da handaki yerini̇ almış ve bu zanaatla uğraşan Ayd-i̇ Baba gibi büyük bir zatin da burada bulunmasına vesile olmuştur. Ayd-i̇ Baba’nın zatına yaşantısına ve fikirlerine hürmeten halkımızın tanıması gayesi̇ ile hanin avluda bulunan havuzuna dervişane figürü nakşedilmiştir. Elde keşkül,pejmürde kıyafet, rindane duruş ve başta bulunan derviş külahı her şeyi̇ çok iyi ifade etmektedir. Pürsefa Hanı Gaziantep Mevlevi hanesinin karşısında yer alan Pürsefa Han’ın kapısındaki kitabede, yapım tarihi olarak 1887 yılı yazıyor. Ancak han, bu tarihten önce 2 defa yanmış. İlk inşa tarihinin 400 yıl önce olduğu tahmin ediliyor. Tarih boyunca, konaklama ve sabun imalâthânesi gibi çeşitli amaçlar için kullanılan han, 2008 yılında restore edilerek Gaziantep’e kazandırılmış. Günümüzde turistik eşya satan dükkânlar, lokanta, kafeterya ve tatlıcı dükkânlarının yer aldığı bir turistik mekân olarak hizmet veriyor. Şire Han Han, 1885/1886 yıllarında Halep valisi cemil bey’in emriyle kaymakam rüstem bey ve belediye reisi mustafa ağa tarafından belediyenin imkanları ile yaptırılmıştır. Hanın mimarı kirkor , nakkâşı ise ali efendi’nin oğlu Abbas’ tek avlulu, iki katlı Osmanlı hanları grubuna girmektedir. Klasik Osmanlı han mimarisinin birçok özelliklerini üzerinde taşıyan eser, dikdörtgen planlıdır. Yapı, yolcu ve iş hanı’ olarak inşa edilmiştir. Zemin kattaki mekanlar dükkan, depo ve ahır olarak, üst katta bulunan odalar ise yolcuların ikamet etmesi için yapılmıştır. Avlu, dört taraftan mekanlarla çevrelenmiş olup, güney kısımdaki hacimlerin arkasında doğu-batı yönünde iki sahın halinde uzanan ahır bölümü yer almaktadır. Avlunun ortasında ilk yapıldığı dönemlerde hanın su ihtiyacını karşılamak amacıyla bir kuyu bulunmaktayken, daha sonra bu kuyu kapatılarak avlu zemininden iki basamak aşağıya inilerek ulaşılan şadırvan yapılmıştır. Hanın üst katı doğu, batı ve kuzey taraftan kuşatan revaklarla çevrelenmiştir. Tütün Hanı Herhangi bir inşa veya onarım kitabesi mevcut olmayan Tütün Han’ına ait en eski bilgi, şer’i mahkeme sicillerinde geçmektedir. 1754 tarihli vesikada taşradan Dntep’e gelen ve mukataası götürü ve iş verme yetkisi Hacı Mehmet’in uhdesinde bulunan tütünler eskiden beri Tütün Han’ında satılır, gümrüğü de burada alınırdı? denilmektedir. Eskiden beri tütünlerin burada alınıp satılması, eserin 1754 yılından daha önceki bir tarihte yapıldığını ortaya koymaktadır. Osmanlı topraklarında tütünün, 17. Yüzyılda yaygınlık kazanmaya başladığı bilinmektedir. Ayrıca 1735 yılında Antep’te tütüncü esnafının bulunduğunun bilinmesi bu hanın tarihinin 1754 yılından daha öncesine gittiğini kesin olarak göstermektedir. 19. Yüzyılda hanın bilinen ilk sahibi Nur Ali ağa oğlu Hüseyin ağa’dır. 2007 yılında vakıflar bölge müdürlüğü tarafından restore edilmiştir. Yemiş Hanı Yapım tarihi kesin olarak bilinmeyen hanın, 1900′lü yılların başlarında yapıldığı düşünülmektedir. Osmanlı han mimari tipolojisi içinde iki katlı, tek avlulu hanlar grubuna girmektedir. Klasik Osmanlı hanlarından ayrılan bazı yönleri vardır ki; mekanlar avluyu dört taraftan kuşatmayıp, sadece güney ve kuzeyden çevrelemektedir. Güney tarafta yer alan mekanlar tek katlı, kuzey taraftakiler ise iki katlı olarak inşa edilmiştir. Aynı şekilde plan tipi de diğer hanlarda görülmemektedir. Kuzey kanadının alt katındaki mekanlar avlu ile irtibatı bulunmayan ve caddeye açılan dükkanlardan ibarettir. Üst kat ise bir revakın arkasına yerleştirilen yolcu odaları şeklinde tanzim edilmiştir. Güney kanatta avluya açılan 15 mekan yer almaktadır. Hanın ahır kısmı her biri üç sıra halinde doğu batı istikametinde yedişer ayak üzerine oturtulan çapraz tonozlu otuziki hacimden meydana gelmektedir. Yemiş maarif hanı, belediye hanının restorasyon programı dahilinde ele alınarak 2004 yılında restore edilmiştir. Yeni Han Kitabesi bulunmayan Yeni Han’ın yapılış tarihi hakkında kesin bir bilgi mevcut değildir. Ancak 1557 tarihli Ayıntap vakıf Defteri’nde eserin adının han-ı cedid yeni han olarak geçmesi nedeniyle han bu tarihten önce yapılmış olmalıdır. Hanın bilinen ilk sahiplerinin Battal bey’in kızı asiye ve hacı Osman bey’in kızı emine hatun olduğu kayıtlarda yer Osmanlı han mimarisi içinde tek avlulu, iki katlı hanlar grubuna girmektedir. Avlu, zemin katta üç taraftan eyvan ve odalarla, bir taraftan revakla, üst katta ise bir taraftan odalarla, üç taraftan da revakla kuşatılmıştır. Zemin kattaki mekanlar depo ve ahır, üst katta bulunan odalar ise yolcuların konaklaması amacıyla yapılmıştır. Yapıda dikkati çeken tek süsleme, batı cephesindeki cümle kapısı üzerinde siyah ve beyaz kesme taşlarla oluşturulmuş olan süslemedir. Ayrıca giriş açıklığının iki tarafında iki taş seki bulunmaktadır. Hanın diğer kısımları ise oldukça sade bir şekilde inşa edilmiştir. Hanın inşasında siyah ve sarımtırak renkte küfeki kesme taş kullanılmıştır. Örtü sistemi; taş konstrüksiyonlu sivri beşik tonoz, çapraz tonoz ve aynalı tonoz ile düz örtüdür. Yüzükcü Hanı Yüzükçü hanı, kitabesi mevcut olan ender hanlardan birisidir. Fakat taç kapısı üzerinde yer alan 1315 1897 tarihli yazıdan ibaret olan bu kitabe eserin inşa değil yenilenme kitabesidir. Zira 1735 tarihli şer’i mahkeme sicilinde ?iki kapılı han yakınında bir kişinin öldürülmesiyle açılan dava neticesinde tahakkuk eden diyetin uzun çarşı, iki kapılı han ve Yüzükçü han esnafından toplanması şeklinde bir vesika yer almaktadır. Buna göre eser, 1735 tarihinden önce mevcut olup, inşa tekniği ve malzeme durumuna göre yüzükçü han, 1897 yılında büyük ölçüde yenilenmiştir. Hanın bilinen ilk sahibi Battal bey’in kızı asiye ve hacı Osman Bey’in kızı emine hatun’dur.
◊ İlk cinsel deneyimimi yaşadım, âdetim 12 gün gecikti. Gecikmenin 8 ve 10’uncu günü test yaptım ikisi de negatif çıktı. İç çamaşırımda 5 gündür lekelenme oluyor. “Kan az geliyor” diye düşünsem de ne kasık ağrım var ne göğüs ağrım. Çok stres yaptım, acaba stresten mi böyle oldu? İlk İlişkiden sonra âdet düzeni değişir mi? Hamile olabilir miyim?◊ Rumuz Acil cevapYANITTesti erken yapmış olabilirsin, bir kez daha tekrarla. Yakın zamanda normal âdet görmezsen, bir doktora danışmanda yarar var.***◊ 20 günlük evliyim. 5 gün önce eşimle çocuk yapmak için ilk adımı attık. Şimdi birkaç gündür karnım ağrıyor, eğilince karnımda acı gibi bir ağrı hissediyorum. Bunun sebebi acaba hamile olma ihtimalim olabilir mi?◊ Rumuz Yeni evliYANIT5 gün, hamile kaldığını gösteren belirtiler için çok erken. En az 3-4 hafta sonra ilk belirtiler ortaya çıkabilir. Karın ağrısı gibi belirtiler de sadece böyle bir beklenti içinde olmandan kaynaklanan, psikolojik sorunlar olabilir. Bir doktora görünmeni öneririm.*** ◊ Hamileliği sonlandırmak için doğum kontrol hapı alsam işe yarar mı?◊ Rumuz Doğum kontrol hapıYANITHayır, hiçbir işe yaramaz kızım, bu hapı hamile kalmadan önce kullanmalıydın. Neden bu konularda bilgi edinmeden ilişkiye giriyorsun ki?***◊ Bir erkek bir kızın göğsüne dokunursa veya öpüşürse, o zaman o kızın hamile kalma riski var mı? ◊ Rumuz ÖpüşmekYANITKaç yaşındasın, nerede yaşıyorsun, hiç mi kitap okumuyorsun? Hamile kalmazsın kızım.*** ◊ 4 yıldır doğum kontrol hapı kullanıyorum, son bir senedir de yok denecek kadar az alıyordum. Bu ay hiç adet görmedim, ilacı tüm ay boyunca içtim. Yine de gebe kalmış olabilir miyim? Sonraki kutuya başladım ama korkuyorum da hamileysem bebeğe zarar verir mi içtiğim bu ilaçlar?◊ Rumuz Bebeğe zarar verir mi?YANITDoğum kontrol hapı çok düzenli kullanılmalıdır. Bir gün bile aksatmamak gerekir. Aksi halde hamile kalma olasılığı vardır. Bebek için her türlü ilaç tehlike yaratabilir. Bunun için önce “hamile misin” bunu öğrenmelisin. Kadın doğum uzmanına başvurman gerekir.***◊ Hamile olduğumu öğrendim, hem de 4 aylıkmış. Eşim de ben de bu çocuğa bakamayız, aldırmak istedik. Yasal süreyi geçmişiz. Korunuyorduk fakat korunma yöntemimiz yeterli değilmiş. Çocuğa bakacak durumumuz hiç yok, “kısmetiyle gelir” demeyin. 3 kira birikti, iki elektrik faturası, su, doğalgazın üzerine üçüncü geldi. Eşim çalışmıyor. Dolabımız bomboş, her gün sabah akşam soğan kavurup yiyoruz. Bakkaldan sadece veresiye ekmek alarak borçlandık. İş bulamıyoruz, “ne iş olsa yaparız” diyoruz gene iş yok. Bu şartlarda çocuk olmaz. Lütfen bir yol gösterin. ◊ Rumuz Bu çocuğa bakamayızYANITDurumunuza çok üzüldüm gerçekten... Mektubunu, belki bir yerden bir iş imkanı gelir, diye yayınlamak istedim. 4 aylık hamilelik sonlandırılamaz. Bu bir cinayet olur, çünkü bebeğin tüm gelişmesi tamamlanmıştır. Eelleri kolları, ağzı burnu şekillenmiştir. Cinsiyeti de belli olmuştur. Sakın böyle bir cinayete kalkışmayın. Belki duyarlı insanlar size yardım edebilir. Umudunuzu kaybetmeyin, umarım bebek size uğur getirir.
hamile manavı nerde var gaziantep