Fakat kadınlar da camiye gelip cuma namazı kılsalar, bu namazları sahih (geçerli) olur ve artık o gün ayrıca öğle namazı kılmazlar. Cuma namazı kılmayı emreden âyet genel içerikli olduğu halde kadınların niçin cuma namazı kılmadıkları hatıra gelebilir. Çok fazla teknik ayrıntıya girmeden bir iki nokta üzerinde
SORU: Kadınlar bayram namazı ile sorumlu mudur? İslam âlimlerinin ittifakına göre kadınlar, cuma ve bayram namazlarıyla yükümlü değildirler (Semerkandî
AdnanOktar (Harun Yahya) Bu kitap İslam dinini yeni tanıyan insanlar için yazılmıştır. Elbette her insanın İslam hakkında çeşitli bilgileri ve kanaatleri vardır.
Onamazı ayakta kılınca, siz de ayakta kılınız. O rukû'a vardığı zaman siz de rukû'a varınız. O başım kaldırdı mı siz de kaldırınız. "Semiallahü limen-hamideh" deyince siz de "Rabbanâ ve leke'l-hamd" deyiniz. Namazı oturarak kıldığı zaman siz de hep beraber oturarak kılınız" buyurdu.[198] Açıklama
NasılYapılır, Diyanet İşleri Başkanlığı Hac ve Umre Hizmetleri Genel Müdürlüğü Eğitim ve Ziyaret Rehberi Tanıtım Sitesi
Erkekler iç çamaşırları da dahil olmak üzere elbiselerini çıkarıp ihram örtülerine bürünürler. Ancak bayanların kendi elbiseleri ihram örtüsü olarak kabul edilir. İhrama girmeden önce vücut temizliği yapılır ve abdest alınır. Mümkünse gusül etmek gerekir. Abdestini alan umreci, 2 rekat ihram namazı kılar ve niyet
11WSxmj. KÜNYE HAKKIMIZDA HARİTA YASAL ARA İLETİŞİM ANASAYFA Sorularla İslam Fıkıh ve Günlük Hayat Kadınların Cuma Namazı Kılmaları Zorunlu Mudur? Kadınların cuma namazı kılmaları zorunlu mudur? İslam'da kadınların cuma namazı kılma hükmü nedir? İşte cevabı...Cuma namazı, akıllı, ergenlik çağına erişmiş, sağlıklı, hür ve mukim misafir olmayan erkeklere farzdır. Kadınlar, hürriyeti kısıtlı olanlar, yolcular ve cemaate gelemeyecek kadar mazereti olanlar cuma namazı kılmakla yükümlü değildirler. Ancak kılmaları hâlinde bu namazları geçerli olup ayrıca öğle namazı kılmaları gerekmez. Hz. Peygamber , “Cemaatle Cuma namazı kılmak, her Müslüman’a farzdır. Ancak, köle, kadın, çocuk ve hastaya farz değildir.” Ebû Dâvûd, Salât, 217; İbn Ebî Şeybe, el-Musannef, II, 550; Beyhakî, es-Sünenü’l-kübrâ, III, 246 buyurmuştur. Asr-ı saadetten günümüze kadar bütün âlimler, cuma namazının kadınlara farz olmadığı konusunda ittifak etmişlerdir İbnü’l-Hümâm, Feth, II, 59; Nevevî, el-Mecmû’, IV, 483-484; İbn Kudâme, el-Muğnî, III, 216. Cuma namazının kadınlara farz kılınmamış olması, onlar hakkında bir mahrumiyet değil, muafiyettir. Diledikleri takdirde, camiye gidip cemaatle cuma namazı kılmalarında dinen bir engel yoktur. Hatta hutbe ve vaazlardan istifade etmeleri için cuma namazlarına devam etmeleri tavsiye edilebilir. Kaynak Diyanet İşleri Fetva Kurulu İslam ve İhsan PAYLAŞ İslam ve İhsan İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de “Allâh katında dîn İslâm’dır …” Âl-i İmrân, 19 buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan böyle bir dîn aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” Âl-i İmrân, 85 ... Peygamber Efendimiz Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret hac etmendir” buyurdular. “İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular. İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16 Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir. Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” Muvatta’, Kader, 3. Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir. Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307 Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” er-Rad, 28 Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir. İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal ilm-i hâl sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır. İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz. Erkam Medya © islam&ihsan 2013 - 2022 altında yayınlanan yazıların tüm hakları mahfuzdur. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi yazıların tamamı izinsiz kullanılamaz.
İhrâmlıya Yasak Olan Şeyler Ve İşler Muhrim ihramdan sonra refes'den sakınır. Refes cimâ'dır. Çünkü, Yüce Allah Oruç tuttuğunuz günlerin gecesi kadınlarınıza yaklaşmanız size helâl kılındı.» [126] Refesden maksâd, çirkin sözdür. Çünkü çirkin söz, ci-mâın sebeblerindendir. Cima' gibi o da haram olur,» demişlerdir. İh-rânıh yasaklardan ve suç sayılan şeylerden sakınır. Yasaklar menâhî mutlak olarak haramdır. Ancak ihramda haram olması namazda ipekli libâs giymek ve Kur'ân kıraati ile coşmak çığlık atmak gibi daha şiddetlidir. Hacda cidalden de sakınmak gerekir. Cidal Arkadaştan, hizmetkârları ve kiracıları ile kimse deniz avı değil, kara avı öldürmekten sakınır. Çünkü Yüce Allah İhramda bulunduğunuz müddetçe size kara avı haram kılındı.» [127] buyurmuştur. O ava eli ile işaretten ve avcıya delil olmaktan da sakınır. İşaret, huzurda olan av için; delâlet hâzırda bulunmayan için ihramdan sonra güzel koku sürünmekten, tırnaklarını kesmekten, yüzünü ve başını örtmekten, başını ve sakalını hatmi çiçeği ile yıkamakdan sakınır. Hatmi nebatı yâni h 11 m î » ile kay'dolmasının sebebi O çiçeğin güzel kokusunun olmasıdır. İmâm A'zam' a göre, o, güzel koku hükmüne girer. İmâmeyn' e göre, başda olan zararlı böcekleri öldürür. Bu durumda ondan kaçınılır. Hilafın fâidesi semeresi, dem kan akıtmak, kurban vâcib olmakda ortaya çıkar. İmâm A'zam' a göre, kurban vâcib olur. İmâ-meyn' e göre sadaka vâcib muhrim, sakalını Jkırkmaktan; başını tiraşdan; bedeninin kılını tıraşdan; gömlek, don, dikilmiş katlan, sank ve mestlerini giymek-den sakınır. Ancak, eğer pabuç bulamayıp mestlerin topuğundan aşağısını keserse olur. Güzel kokulu şey ile boyanmış olan Hbâsdan da sakınır. Ancak güzel kokulu boya ondan gittikden sonra giyebilir. Hamama girmekden, Beyt'in gölgesinde oturmakdan ve mahmude gölgelen-mekden Birinci mîm'in üstünüyle ve ikinci nrîm'in esiresiyledir. Birinci mîm'in esiresiyle ve ikincinin üstünüyle olursa, büyük hevdec'e [128] derler, büyük kemer bağlamakta, yâni muhlimin dikilmiş olsa da onu böğrüne bağlamasında mahzur kıldıkdan sonra yüksek sesle telbiyeyi çokça söyler. Ya da yüksek bir yere çıkarken veya bir dereye inerken veya râkiblere binek-lilere rasladığında veya seher vaktinde yüksek sesle çokça telbiye girdiği zaman, Mescid-i Haram ile başlar. Beyt-i Şerifi Ka'be'yi gördüğü vakitte tekbîr ve tehlîl eder. Ondan sonra, tekbir ve tehlîl edici olduğu halde ve namazdaki gibi iki ellerini kaldırarak Ha-cer-i Esvede yönelir istikbâl eder ve onu istilâm eder. Yâni iki elleri ile Hacer-i Esved'e yapışır ve öper. İstilâm Fukahâya göre, iki avuç içini taşın üzerine koyup ağzı ile öpmeğe derler. Eğer öpemez ise, iki avuç içi ile mesh Müslümanlara ezâ etmeksizin istilâma kadir olursa yapar» eğer kadir olmazsa eli ile mesh edip elini öper. Eğer bu ikisini de yapamazsa, tekbir, tehlîl; Yüce Allah' a hamd ve Nebî-i Ekrem' e salevât okuyarak Hacer-i Esvede yönelir. Muztabi' olduğu halde, yâni ridâsını sağ koltuğu altına alıp ucunu sol omuzu üzerine atmış şekilde, kudüm tavafını yapar. Hatîm'in arkasından tavaf eder. Hatim, altın oluk tarafında duvardan bir parçadır. Hatîm, kırmak» ma'nâsına gelen hatm» dendir. Hatîm denmesinin sebebi, Beyt'den kırılmış bir parça olduğu içindir. Çünkü başlangıçta ö, Beyt; yâni Ka1-be 'den idi. Böyle olduğu için arkasından tavaf bir kimse tavâfda hatîm ile Beyt-i şerîf aralığına girse, ihtiyâten caiz olmaz. Lâkin, eğer bir musallî yalnız hatime yönelse yine caiz değildir. Çünkü Ka'be'ye yönelmenin farzıyyeti Kitâb'ın Kur'ân'-ın nassı ile sabit olmuştur. Bu durumda ihtiyaten, haber-i vâhid ile sabit olanlarla edâ kapısını takib eden yönü tutarak yâni tavaf eden kimsenin sağ tarafını takîb eden yönü alarak - ki Hacer-i Esved'e yöneldiğinde tavaf edenin sağı kapı yönüne oîur, - Hacer-i Esved'den başlar. Bu yöne giderek, Hacer-i Esved'den Ka'be'nin kapısına kadar olan aradaki şeye mültezemı denir. [129]Hacı yedi kere tavaf eder. [130] Ancak Ük üç tavâfda Hacer-i Esved'den Hacer-i Esved'e kadar remel eder. Remel; iki saf fin arasında salına salına yürüyen bahâdır yiğit gibi, yürürken İki omuzu silkmektir. Bu üç tavaf, ıztıbâ [131] ile olur. Bu silkinme, Müşrikler; Yes-rib Medine humması, Müslümanların bedenlerini zayıflatmış, dedikleri vakitte, müşriklere, yiğitlik göstermek sebebiyle yapılmıştı. Bilâhare, sebebin ortadan kalkmasından sonra, Resûlüllah* in zamanında ve ondan sonra hükmü bakî kalmıştır. Tavafın geri kalan dördünde, tavaf eden kimse kendi yürüyüş biçimi üzere eden, Hacer-i Esved'e her uğrayışinda, yukarıda anlatılan istilâmı yapar. Rükıı-ü yemânî'yi istilâm mendûbdur. İmânı Muham-med' den, rükn-ü yemânî'nin istilâmı sünnettir, diye rivayet edilmiştir. Bu ikisinden başkası istilâm olunmaz. Tavafı bitirmek, Hacer-i Esved'in istilâmı İle olur. Bundan sonra Makâm-ı İbrahim yanında veya Mescid-i Harâmfm bir başka yerinde her yedi şavttan sonra iki rek'at namaz kılmak vâcib olur. Bu tavafa, tavaf-ı kudüm ve tavâf-ı tahiyye adı, verilir. Âfâkî olanlar yâni Mekke halkından olmayıp dışarıdan gelenler için eden, namazdan sonra dönüp Hacer-i Esved'i selâmlar. Mes-cid'den çıkıp Safâ'ya'gider. Beytullâh'a yönelerek tekbîr, tehlîl; salâtü selâmda bulunur ve iki ellerini kaldırıp dilediği duayı eder. Ondan sonra Merve tarafına doğru yürür ve iki yeşil milin işaretin [132] arasında sa'y eder, Merve üzerine çıkar ve Safa üzerinde yaptığı işi Merve üzerinde de yapar. Zikredildiği üzere bunu yedi kere yapar. Safâ'-dan başlayıp Merve'de bitirir. Yâni Safa'dan Merve'ye [133] kadar bir şavttır. Sonra Merve'den Safâ'ya kadar diğer bir şavttır. Sa'yın başlanılması Safa'dan ve bitirilmesi - ki o yedinci sa'ydîr - Merve üzerinde olur. Sahih olan kavi bir rivayette Safa'dan Merve'ye ve Merve'den Safâ'ya bir şavt' bir tur dır. Bu takdirde bitirme Safa üzerinde olur. Ondan sonra hacı Mekke'de ihramU olarak oturur. Beyt'ullâh'ı dilediği kadar nafile tavaf eder. İmâm yâni halîfe veya naibi, Zi'1-hiccenin yedinci günü zevalden ve Öğle Namazından sonra hitabet olsunki Hacda üç hutbe vardır. [134] Birisi, terviye gününden bir gün öncedir. Bu yukarıda zikredilendir. İmânı bu hutbede insanlara haccın menâsikini, Mina'ya çıkmayı, Arafât'da kılınan namazı ve Arafât'dan geri dönmeyi öğretir. Zi'I-hicce ayının sekizinci günü Sabah Namazını Mekke'de kılınca, Mina'ya çıkılır. Sekizinci günün fecri, terviye gününün tan vaktidir. Terviye diye adlandırılmasına se-beb, Hacılar o günde develeri suya kandırdıkları yâni suladıkları gününün Sabah Namazı vaktine kadar Mina'da kalınır. Ondan sonra Arafat dağına gidilir. Arafat dağının tamâmı mevkıf durulacak yer dır. Ancak, hadîsde rivayet edilen şeyden dolayı Batn-ı Ura-ne [135] durak vakf yeri sonra, Öğle Namazından önce imâm Halîfe iki hutbe okur. Bu hutbe Haccıtı ikinci hutbesidir. Cuma Namazının hutbesi gibi okur. Yâni iki hutbe arasında imâm oturur. İmâm bu hutbede Arafât'-da ve Müzdelife'de vukufu, cemre atmayı, kurbân kesmeyi, tıraş olmayı ve ziyaret tavafını öğretir. İmâm Öğle Namazı vaktinde bir ezan ve iki ikâmetle, Öğle Namazını ve İkindi Namazını kılar. Zeylaî böyle bir kimse Öğle Namazını yalnız veya imâm veya naibinden başka bir cemaat ile kılsa - bu tefrî hüküm Vikaye sahibinin tefrî'in-den daha güzeldir. Nitekim bu husus dirayet ilim ehline gizli değildir - ondan sonra o Öğle Namazını kılan kimse Hacc için muhrjm olsa, Öğle ile İkindinin arasını bir vakitte birleştirmesi caiz olmaz. Ancak İkindi Namazını vaktinde kılmak caiz sonra imâm, sünnet olan bir gusl ile vakfeye gider. İmâm, devesinin üzerinde, Cebel-i Rahmet'in [136] yakınında Ka'be'ye yönelerek vakfeye [137] durur. Cehd ile duâ eder ve Haccın menâsikini insanlara öğretir. İnsanlar da imâmın ardında, yakınında Ka'be'ye yö-nelip imâmın sözüne kulak verip dinleyerek vakfeye dururlar. Güneş battıkdan sonra Müzdelife'ye [138] gelirler. Müzdelife'nin hepsi durak yeridir. Ancak Muhassir [139] deresi, durak yeri mevkıf değildir. İmâm, Cebel-j Kuzah yanına iner. Akşam Namazı ile Yatsı Namazını ezan ve ikâmetle kılar. Burada Akşam ile Yatsı Namazı, Yatsı vaktinde bir arada kılınır. Akşam Namazı yolda veya Arafat'ta eda edilirse, fecr tülü1 etmediği müddetçe iade edilir. Eğer Akşam Namazı, Yatsı Namazı vaktinden önce kıhmrsa, İmâm A'zam ve İmâm Mu-hammed' e göre caiz değildir. Fecrin tulûundan önce iadesi vâ-cibdir. Çünkü cevazın yokluğuna dair hükm, Yatsı ile bir arada kılmanın faziletine yetişmek içindir.' Bundan dolayı onun vakti, fecrin tulûuna varıncaya kadardır. Şayet onu Yatsı Namazı ile beraber bir arada kılmanın imkânı yok olursa kaza düşer. Çünkü kaza vâcib olsa, ya bir arada kılmanın cem'in faziletinin kazası vâcib olur - bu ise muhaldir, çünkü bunun benzeri yoktur. - veya namazın kendisinin kazası vâcib olur. Namazın kendisi ise vaktinde eda edilmiştir. Onu kaza etmenin de bir sebebi yoktur. Sabah Namazını gales'de yâni gecenin sonundaki alaca karanlıkta kılar. Ondan sonra vakfe yapıp tekbir, tehlîl, telbiye ve tasliye edip duâ yapar. Müzdelifc'de bu vakfe vâcibdir. Hattâ özürsüz terk etmekte dem kan akıtmak, kurban vâcib olur. Sabah ortalık ağardığı vakit Mina'ya gelinir. Batn-ı Vâdî'den [140] yedi aded ufak taş cemret'ul-akabeye atar. Yâni hazfen yedi çakıl taşı atılır. Hazf; parmaklar ile çakıl taşı atmaya derler. Muğrib'ul-Lüga'da Atarken baş parmağı şehâdet parmağının ucuna koymaktır, bir çakıl taşını atmada tekbir alınır ve şu duâ okunur Bismîllâhi Allâhu Ekberu rağmenliş'şeytani vehizbihî AUâhüm-mec'al haccî mebrûren ve sa'yı meşkûren ve zcnbî mağfûren.»Ma'nâsı Büyük olan Allah'ın adıyla başlayarak şeytanı kahır ve Allah'ın rızasını murâd ederek bu taşı atarım. Yâ Kabbi! Haccımı makbul, sa'yımı meşkûr ve günâhımı mağfur bağışlanmış kıl.» ifrâdı yapan kimse telbiyesini, cemre-i akabenin [141] taşlarından ilk taş ile keser, ondan sonra, dilerse kurban keser. Dilerse» denmesine sebeb; hacc-ı ifrâd yapan kimsenin kurbânının tatavvu' olmasındandır. Söz ise hacc-ı ifrâd yapan hakkındadır. Ondan sonra başının kılını parmak ucu miktarı kırkar. Tıraş olması efdaldir. Kadınlardan gayrisi Hac'da yasaklananlar helâl Zi'1-hiccenin yedinci gününde yaptığı gibi, hutbe okur. Bu, üçüncü hutbedir. Bu hutbede, Mina'dan çıkışı ve sader tavafını öğretir. Ondan sonra ziyaret için tavâî eder. Ziyaret tavafının farz olduğu daha önce geçmişti. Eğer o Nahr günlerinin birinde remel ve sa'yi evvelki tavâfda yaptı ise, remelsiz ve sa'ysiz, yedi şavt ile tavaf eder. Eğer evvelki tavâfda remel ve sa'yi yapmadı ise, ziyaret tavafını, zikredil-diği üzere, remel ve sa'y ile beraber yapar. Eğer ziyaret tavafını nahr günlerinden sonraya bırakırsa, dem vâcib olur. İnşâAllâhu Teâlâ, bunu yakında, cinayetler babında açıklıyacağız. Ziyaret tavafının ilk vakti nahr gününün fecrinin tulûundan sonradır. O nahr gününde tavaf, diğer nahr günlerinden efdaldir. Bu ziyaret tavafını yapmakla nikâhlı kadınları ona helâl olur. Ondan sonra yine Mina'ya gelir ve nahr günlerinin ikinci gününün zevalinden sonra üçüncü cemreyi taşlar. Hayf mescidini takib eden cemreden başlanır. Ondan sonra Akabe'yi takib eden cemre taşlanır. Yedişer yedişer çakıl taşları atılır. Her taş atışta tekbir alınır. Durur, Yüce Allah' a hanjd ve sena, tehlîl, tekbîr ve Nebi Hazretlerine salavât okur. Bu duruş öyle bir taşlamadan sonra olur ki, ondan sonra yalnız bir taşlama kalır. Yâni birinci taşlamadan ve ikinci taşlamadan sonra durur. Üçüncü taşlamadan sonra durmaz. Nahr gününün taşlamasından sonra da durmaz. Hacı, ellerini kaldırarak haceti için dua eder. Ondan sonra ertesi günü, yine böyle ertesinin ertesi günü, eğer eğlenirse zikredildiği şekilde amel eder. Bu eğlenme dördüncü günde, zevalden önce taşları atsa caiz olur. O kimsenin dördüncü günün fecrinin- tulûundan önce Mina'dan Mekke'ye çıkması caizdir. Fecrinin tulûundan sonra çıkmak caiz değildir. Eğer fecrinin tulûuna kadar durursa, ona cemreleri taşlamak vâcib olduğu halde taş atmak caizdir. İki evvelki cemrelerde yâni hayf mescidini takib edende ve sonra onu izleyende yaya olarak taş atmak efdaldir. Cemre-i akabede ise yaya olarak taş atmak efdal de atma gecelerinde Mina'da yatmamak mekruhtur. Çünkü Re-sûlüllah taşlama gecelerinde Mina'da yatmıştır. Hz. Ömer taşlama gecelerinde orada kalmayı terk edeni ve ihtiyâçlarını kendinden önce Mekke'ye gönderip kendisinin Mina'da taş atmak için kalması da mekruhtur. Çünkü bu durum kalbinin malı ile meşgul olmasına yol döneceği zaman muhassaba iner. Muhassab [142] bir yerin adıdır. Ona Ebtah'da derler. Resûlüllah oraya inmişti. Ondan sonra sader için yedi şavt üzere, remelsiz ve sa'ysiz tavaf eder. Bu vâcibdir. Yalnız Mekke'lilere'vâcib değildir" Sonra zemzemden [143] içer ve Ka'be'nin eşiğini öper. Göğsünü ve yüzünü rnültezem üzerine koyar. Mültezem, Hacer-i Esved ile Beyt'ullâh'ın arasıdır. Ka'be'nin örtüsüne yapışıp bir müddet ihtimamla duâ edip Ka'be'den ayrılacağı için ağlar. Mescidden çıkıncaya kadar geri geri yürüyüp [144] girmezden önce Arafat'ta vakfe eden kimse için kudûm tavafını terk etmek caizdir. Terk etmekle üzerine bir şey lâzım gelmez. Çünkü kudüm tavafı kimse Arafe gününün zevalinden sonra Nahr gününün sabahına kadar olan zaman içinde bir müddet vakfeye dursa veya gece uyku ile veya gece bayılma ile geçse ya da bulunduğu yerin Arafat olduğunu bilmese vakfesi sahih olur. Çünkü Haccın rüknü olan vukuf mev ifrâd yapan kimsenin arkadaşı, onun için tehlîl ederse sahih olur. Çünkü o arkadaş, arkadaşlık yapmaya aralarında anlaşmış-larsa, her birinin diğerinden bizzat yapmaktan âciz oldukları şeyde yardım isteyebilir. İhram bu seferde maksûd. kasdedilmiş dur. Onunla izin delâlet yönünden sabit olur. Çünkü şayet bir insan dostu için ihrama girmeye izinli kılınıp da sonra o dostu bayılsa veya uyuşa onun için ihrama girdiğinde ittifakla sahih olur. Bu da onun gibidir Şayet o bayılmış olan kimse ayılsa veya uykudan uyansa ve Haccın fiillerini yerine getirse câîz olur. O arkadaş bü'asâle asaleten kendisi için ve binniyâbe vekâleten diğeri için muhrîm olur. Bir kimse Arafat'ta vakfe yapmasa, onun Harcının vakti geçer. Gelecek yıl tavaf eder, sa'y eder ve tehallül edip İhramdan çıkıp kaza da, zikredilen hallerin hepsinde erkek gibidir. Lâkin kadın yüzünü açar, başını açmaz. Açıkdan telbiye etmez, remel etmez ve iki mil işaret arasında sa'y etmez. Başını da tıraş etmez. Ancak saçının ucundan keser. Dikilmiş libâs giyer. Kalabalıkta Haceı-i Esved'e yak ha'yzı [145], tavâfdan başka menâsiki menetmez. Çünkü tavaf mescidde olur. Hayızlı için mescide girmek caiz değildir. Hayz, Haccın iki rüknünden sonra, yjini Arafat'ta vuku! ve ziyaret tavafından sonra sader tavafını yâni veda tavafını ü d n bâ nın ötmesi ve dâl in sükûnu ile bedene'nin çoğuludur. Şeriata göre, deve ve sığırdan olur. Hedy ise; deveden, sığırdan, ve davardan olur. Nitekim, inşâallâhu Teâlâ, yakında açıklaması gelecektir
Onbir ayın sultan Ramazan’ın sonlarına doğru geldiğimiz bugünlerde tüm Müslüman alemini Ramazan Bayramı heyecanı sardı. Fakat Dünyanın içinde bulunduğu Koronavirüs pandemisinden dolayı her yıl milyonlarca Müslümanın camilere akın ettiği ve namaz ibadetlerini yerine getirdiği bayramda sokağa çıkma yasağı ve cemaat ile namaz kılma yasağı nedeniyle buruk geçecek. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 16 Mart 2020’de uygulamaya başladığı cemaat ile birlikte namaz kılma yasağında henüz kararını değiştirme veya kesin bir uygulama yöntemini belirtmemesinden dolayı Şırnak için birçok vatandaş Şırnak bayram namazı saati kaçta kılınacak, Şırnak ramazan bayramı namazı vakti ne zaman, 2020 ramazan bayram namaz saatleri şeklinde aramalar yapıyor. Tabi bunların yanı sıra bayram namazı evde kılınır mı konusu da kadınlar bayram namazı kılar mı sorusu gibi çok arananlar arasında olduğu görülüyor. İşte İl İl 2020 Ramazan Bayramı Namaz Saatleri Siz değerli okuyucularımız için 2020 Ramazan bayramı namaz saatlerini Diyanet İşleri Başkanlığı sitesinden toparlayarak sunuyoruz. MaraştaHaber ailesi olarak şimdiden bayramınızın mübarek olmasını diler, sağlıklı ve huzurlu bir bayram geçirmenizi yüce Allah’tan niyaz ederiz. ŞEHİR ADINAMAZ SAATİ Adana0557 Adıyaman0543 Afyonkarahisar0612 Ağrı0520 Aksaray0559 Amasya0547 Ankara0600 Antalya0615 Ardahan0518 Artvin0521 Aydın0625 Balıkesir0621 Bartın0558 Batman0532 Bayburt0530 Bilecik0611 Bingöl0532 Bitlis0526 Bolu0603 Burdur0615 Bursa0615 Çanakkale0625 Çankırı0556 Çorum0550 Denizli0620 Diyarbakır0535 Düzce0605 Edirne0621 Elazığ0537 Erzincan0534 Erzurum0527 Eskişehir0610 Gaziantep0548 Giresun0536 Gümüşhane0532 Hakkari0522 Hatay0555 Iğdır0515 Isparta0614 İçel0613 İstanbul0626 İzmir0549 Kahramanmaraş0558 Karabük0605 Karaman0518 Kars0553 Kastamonu0552 Kayseri0558 Kırıkkale0619 Kırklareli0557 Kırşehir0550 Kilis0610 Kocaeli0606 Konya0613 Kütahya0542 Malatya0625 Manisa0534 Mardin0600 Muğla0624 Muş0528 Nevşehir0556 Niğde0557 Ordu0538 Osmaniye0553 Rize0527 Sakarya0608 Samsun0543 Siirt0528 Sinop0546 Sivas0544 Şanlıurfa0542 Şırnak0527 Tekirdağ0619 Tokat0544 Trabzon0530 Tunceli0535 Uşak0617 Van0521 Yalova0613 Yozgat0553 Zonguldak0601 Ramazan bayramı namazı evde kılınır mı ? Koronavirüs nedeniyle 16 Mart 2020 tarihinde Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın camilerde cemaat ile namaz kılınmayacak açıklamasının ardından gözler ramazan bayramı namazına çevrildi. Ramazan ayının son günlerine yaklaştıkça tüm Müslüman aleminin ve Şırnak şehri vatandaşları Şırnak bayram namazı saati ne zaman derken diğer taraftan da ramazan bayramı namazı evde kılınır mı araştırmasına başladı. Yaptığımız araştırmaya göre ; Cuma namazı fark olan kimselere, hem Ramazan hem de Kurban Bayramı namazları vacibdir. Cuma namazı için lazım olan bütün şartlar, Bayram namazları için de geçerlidir. Bayram için hutbe sünnettir ve namazdan sonradır. Hutbe okunmasa da Bayram namazı sahihtir. Fakat sünnet terkedilmiş olur. Şâfiîlerce Bayram namazları sünnet-i müekkededir. Bir görüşe göre de farz-ı kifâyedir. Ve İslâmî şeâirdendir. Cemaatle kılınması efdaldir. Yalnız başına hutbesiz de kılınabilir. Bayram namazları ikişer rek`attır ve cemaatla cehrî olarak kılınır. Ezan ve kâmeti yoktur. Kadınlar, bayram namazı için sorumluluğu var mıdır ? Diyanet İşleri Başkanlığı’nın web sitesinden alınan bilgiye göre; İslam âlimlerinin ittifakına göre kadınlar, cuma ve bayram namazlarıyla yükümlü değildirler Semerkandî, Tuhfe, II, 161, 166; Halîl, Muhtasar, 45, 47; İbn Rüşd, Bidâye, I, 157; Şirbînî, Muğni’l-muhtâc, I, 462. Bununla birlikte Hz. Peygamber kadınları bayram namazına katılmaya teşvik etmiştir Buhârî, Îdeyn, 15, 21; Hac, 81; Müslim, Salâtü’l-îdeyn, 1-3, 10-12. Bu itibarla kadınlar, şartların elverişli olması halinde cuma ve bayram namazlarına katılabilirler. Bayram Duası Peygamberimiz bayram günlerinde şu duayı çok okuyanın kalbinin ölmeyeceğini haber vermiştir; Yâ Hayyû, yâ kayyûm, yâ bedia’s-semavati ve’l-ardı, yâ ze’l-celâli ve’l-ikram. Ey Hayy ve Kayyûm olan Rabbimiz, ey semâvat ve arzın bedi’i, ey Celâl ve Kerem sen koru, sen istikamette daim eyle. Kötülük ve günahlardan muhafaza et, sırat-ı müstakimde dâim ve sabit eyle. Bayram günleri bayram tebrikleri için musafaha ederken önce davranan biri diğerine şöyle duâ eder Tekabbellahü minnâ ve minküm. Allah sizden ve bizden kabûl buyursun. Muhatab olan da buna “amin” demekle karşılık vereceği gibi. Gaferallâhü lenâ ve leküm diye de cevap verebilir.. Allah bizi de, sizi de mağfiret buyursun demektir.
Giriş Yap & Kayıt Ol MANEVİ HAYAT Anasayfa > İslami Bilgiler > Dini Konular > Dini sohbetler > Adetli kadın namaz kılar mı ? Konusu 'Dini sohbetler' forumundadır ve Beyza tarafından 18 Temmuz 2014 başlatılmıştır. Beyza Moderatör Hayızlı kadın namaz kılar mı ? Adetlinin namaz kılması ve secde yapması kesinlikle namaz farz,sünnet,vacip,nafile yahut kaza namazıda olsa; yapılacak sadece ayetlerin okunması veya dinlenmesi sonucu yapılan tilavet secdesi veya şükür secdeside olsa adetli bunları yapamaz . Her ne şekilde olursa olsun secde ayeti duysa bile secde ayeti yapılmaz; Zira bu durumdaki kadının secde yapması vakitleri girildiğinde abdest alıp namaz kıldığı köşede tesbih ve hamd ile meşgul olması müstehap olduğu için güzeldir . Hemde uzun süre ayrı kalacağı namaza karşı bir utanç duymaması açısından faydalıdır. Herhangi bir vakitte kan gören kadından kan görme anından temizlenme zamanına kadar olan sürede namazlar düşer .Bu namazları daha sonra kaza etmesi gerekmez . İster ilk kez kan görülsün isterse düzenli adet görme olsun kan görüldüğü andan itibaren namaz terkedilir. 10 günü geçerse ,geçen günlerin yine namaz kılınamaz fakat bu günlerdeki namazlar temizlenince kaza edilir. Beyza, 18 Temmuz 2014 1 Göz Ardı Edilen İçeriği Göster Kullanıcı Adınız veya E-Posta Sitemize üye misiniz ? Hayır, Şimdi Üye Olmak İstiyorum. Evet, şifrem Şifrenizi mi unuttunuz? Beni Hatırla MANEVİ HAYAT Anasayfa > İslami Bilgiler > Dini Konular > Dini sohbetler > Ara Sadece Başlıklarda Ara Üye Mesajlarında İsimleri virgülle ayırın. Gönderme Zamanı Sadece bu konuyu ara Sadece bu forumda ara Konu İçinde Ara Faydalı Aramalar Son Mesajlar Daha Fazla... Anasayfa Anasayfa Hızlı Linkler Forumları Ara Son Mesajlar Menü
Kadınlar Cuma Namazı kılabilir mi? Cuma Namazı vaktinde alışveriş caiz mi? Cuma Namazı vaktinde alışveriş kadınlara da haram mı? Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu cevaplıyor. VİDEO DEVAM EDİYOR
kadınlar ihram namazı kılar mı