AdaletBakanlığı bünyesinde yer alan Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünce sözlü sınav ve mülakat ile 7-9'uncu dereceli kadrolara 150 idare memuru öğrencisi alımı yapılacaktır
Adalet Bakanlığı Ceza Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü'nün izni ile yapılacak personel alımları için başvuruların 6-17 Şubat 2012 tarihleri arasında Kastamonu Adli Yargı İlk Derece
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü bünyesinde hizmet veren ceza infaz kurumlarına sözlü sınav ile 6-9’uncu dereceli kadrolara aşağıda belirtilen unvan ve sayıda personel alımı yapılacaktır. Adaylar, başvurularını .01.2022 tarihleri arasında saat 23.59’a kadar https://www.turkiye.gov.tr adresi üzerinden
15 Ekim 2019 Salı 23:07. Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü tarafından 2019 yılı için yapılan, 19 Ağustos – 2 Eylül 2019 tarihleri arasında başvuruları yapılan ve binlerce adayın açıklanmasını merakla beklediği 300 idare memuru öğrencisi alımı kapsamında sözlü sınava katılmaya hak kazanan
1 Nüfus cüzdan fotokopisi, 2. EK-2 Beyan Formu (Beyan formunun bilgisayar ortamında doldurulması, bilgilerde kısaltma yapılmaması ve imzalanması gerekmektedir.), 3. Diplomanın onaylı sureti (Onaylı olmayan diploma suretleri aslı görülerek Komisyon Başkanlığımızca onaylanacaktır.) ya da e-devlet üzerinden alınan mezuniyet
2X9E. Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü 3 bin 258 infaz koruma memuru, 201 büro personeli, 63 diğer sağlık personeli, 49 teknisyen, 121 şoför, 14 aşçı, 15 kaloriferci isteyenlerin lisans için 2016 KPSS'ye, önlisans ve ortaöğretim için 2014 KPSS'ye girmiş olması 19 Eylül 2016 günü başlayıp, 27 Eylül 2016 günü mesai saati bitiminde sona tam metni için - Özel
Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü tarafından, 9, 10, 11 ve 12’nci dereceli kadrolara, ceza infaz kurumları için 160 kadrolu ceza infaz kurumu katibi alımı yapılacak. Basın İlan Kurumu'nun resmi ilan sayfası yayınlanan ilana göre, başvurular Pazartesi günü başlayıp, Cuma günü mesai saati bitiminde 1600 sona BAKANLIĞI PERSONEL İLANIGENEL ŞARTLARa Türk Vatandaşı olmak,b Kamu haklarından mahrum bulunmamak, Türk Ceza Kanunu'nun 53'üncü Maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar,… zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkûm olmamak,c Askerlikle ilişiği bulunmamak veya askerlik çağına gelmemiş bulunmak veya askerlik çağına gelmiş ise muvazzaf askerlik hizmetini yapmışyahut ertelenmiş veya yedek sınıfa geçirilmiş olmak,d Güvenlik soruşturması olumlu sonuçlanmak, Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sözlü sınav ve mülakat sonucunda başarılı olan adaylar için yaptırılacaktır.e Adalet Bakanlığı Memur, Sınav-Atama ve Nakil Yönetmeliğinin 6-18/c maddesinde bulunan şartları taşıdığını Sağlık Bakanlığına bağlı tam teşekküllü Devlet hastanelerinden alacakları sağlık kurulu raporu ile belgelemek,f Merkezi sınavdan KPSS en az 70 puan almak,g Yapılacak sınavın son başvuru tarihi olan itibarıyla 18 yaşını doldurmuş olmak; Merkezî sınavın KPSS-2020 yapıldığı yılın Ocak ayının birinci günü itibarıyla ceza infaz kurumu kâtibi 35 yaşını bitirmemiş olmak 01 Ocak 1985 ve sonrası doğumlu olanlar sınava müracaat edebilecektir.ğ Hizmet göreceği sınıfla ilgili özel kanun veya diğer mevzuatta aranan şartları taşımak. İlginizi Çekebilir Selçuk Üniversitesi sözleşmeli personel alacak
12 Eylül darbesi 20 Temmuz sivil darbesiyle sürüyor. 20 Temmuz AKP faşizminin sivil darbesinin bir yılda yarattığı travma, 12 Eylül faşist darbesinin yarattığı travmaları da Eylül faşist darbesinin üzerinden tam 27 yıl geçti. Askeri darbe ile birlikte baskılar, acılar, işkenceler, kayıplar, yargısız infazlar ile birlikte bir toplumun yeniden, toplum mühendisliği ile birlikte dizaynına da başlanmıştı. Sormayan, sorgulamayan, duymayan, duyduklarını ise söyleyemeyen bir toplumun inşa süreci bu darbeyle birlikte örülmeye çalışıldı. 12 Eylül faşist darbesinin yarattığı travma ve toplum üzerindeki etkisi yıllarca devam Eylül döneminin izlerinin günümüzde bile silinememiş olması, hatta yarattığı toplumsal, siyasal, ekonomik tahribatların etkisinin bile azaltılamamıştır. 12 Eylül darbesi sonrasında 28 Şubat postmodern darbesi ile 5 Nisan muhtırasını da yaşadı. Ordunun sivil iktidarı dizayn etmek için, bazı siyasal oluşumlarla birlikte iktidarı dizayn etmeyi hedefleyen bu muhtıraların izi ise kısa sürede Temmuz'da Fetullahçılar tarafından yapılan darbe girişimi, bu darbe girişiminin içerisinde bulunan bazı grupların saf değiştirmesi ile birlikte başarıya ulaşamazken, 20 Nisan'da AKP'nin sivil darbesi gerçekleşti. 20 Temmuz'da AKP-MHP ortaklığıyla ilan edilen ve Meclis'ten geçirilen OHAL, tüm Türkiye'de uygulanmaya başlandı. 20 Temmuz AKP faşizminin sivil darbesinin bir yılda yarattığı travma, 12 Eylül faşist darbesinin yarattığı travmaları da aştı. 15 Temmuz sivil darbe dönemi ile 12 Eylül askeri faşist darbe arasındaki tek fark ise 15 Temmuz sivil darbesine itaat etmeyen Kürt hareketinin direniyor olması. Bu da Türkiye'de ki demokrasi güçlerinin de umudunu EYLÜL DARBESİNİN ETKİLERİFaşist 12 Eylül döneminde 650 bin kişi gözaltına alındı. 100 bin kişi tutuklandı. Yüzlerce kişi işkencelerde, operasyonlarda katledildi. 1 milyon 630 bin kişi fişlendi. 12 Eylül döneminde açılan davalarda 230 bin kişi yargılandı. 71 bin kişi 141, 142 ve 163 maddelerden yargılandı. Haklarında dava açılanlardan 98 bin 404 kişi örgüt üyesi olmak iddiasıyla yargılandı. 100 bin kişi tutuklanırken, toplam 644 cezaevindeki hükümlü-tutuklu sayısı 1990 yılında ise 52 bine sonra ilk idam 9 Ekim 1980 tarihinde Necdet Adalı'nın idam edilmesiyle başlandı. 19 Mart 1980 tarihinde idama mahkûm edilen 17 yaşındaki Erdal Eren yaşı büyütülerek 13 Aralık 1980'de Ankara Merkez Ulucanlar Cezaevi'nde idam edildi. 7 bin kişi hakkında idam cezası istendi. 517 kişiye idam cezası verildi. Haklarında idam cezası verilen 257 kişinin dosyası Meclis'e gönderildi. Bu dönemde 50 kişinin idamı gerçekleştirildi. 26 siyasi 23 Adli tutuklu ve 1 ASALA militanıSAKINCALI UYGULAMASI BAŞLADI12 Eylül faşist darbesi döneminde 388 bin kişiye pasaport verilmedi. Aralarında Ruhi Su, Hasan Hüseyin Korkmazgil gibi sanatçı ve yazarlarla birlikte yurtdışında tedavi olmaları gereken yüzlerce kişiye bu yasak nedeniyle yurtdışı çıkış izni BİN KİŞİ İŞTEN ATILDI12 Eylül faşist darbe döneminde 30 bin kişi sakıncalı olarak görüldüğü için işten atılırken, bir o kadar kişi de sakıncalı olduğu gerekçesiyle kamuya alınmadı. Kamuda çalışma için güvenlik soruşturması Kasım 1981'de çıkarılan 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu ile YÖK kuruldu. Bundan sonra 1402 sayılı Sıkıyönetim Kanununun 2301 ve 2766 sayılı kanunla değişik maddelerince özellikle solcu olduğu düşünülen 71 Üniversite personeli YÖK tarafından görevlerinden uzaklaştırıldı. Genelkurmayın açıklamalarına göre toplam 4891 kamu personeli görevden alınmış ve 38 profesör, 25 doçent, 10 yardımcı doçent 1402'lik olmuştur. Ancak 1402'lik olmak istemediğinden bizzat istifa yolunu seçenler de dahil edildiğinde bu sayının 20 civarında olduğu öne BİN KİŞİ VATANDAŞLIKTAN ATILDI12 Eylül darbesi sonrasında 14 bin kişi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından çıkarılırken, 30 bin kişi siyasi mülteci olarak yurtdışına ÖLÜMLER ARTTIBu dönem cezaevlerinde ve işkencede yüzlerle ifade edilecek kişi öldürüldü. Ordu da görev yapan erler de dahil olmak üzere 300 civarında kişi kuşkulu bir şekilde ölürken, bunlar hakkında açılan idari ve adli soruşturmalar da kapatıldı. Bunun dışında avukatların ve ailelerin girişim ve çabaları sonucunda 171 kişinin işkenceyle öldürüldüğü KİTAPLAR YAKILDI12 Eylül faşist darbesi sadece işkence, baskı tutuklama ve gözaltılarla yetinmedi, Toplumun tüm sosyal ve kültürel damarlarını da kesmeye çalıştı. Bu dönem 937 film yasaklanırken, toplatılan filmler yakıldı. Binlerce kitap toplatıldı, Yayıncı Muzaffer Erdost işkenceyle öldürüldü. Toplatılan tonlarca kitap Nazi Almanya’sında olduğu gibi KAPATILDI MEDYA SUSTURULDUDarbe sonrasında faaliyette bulunan 23 bin 677 derneğin faaliyetleri durduruldu. 400 gazeteci için 4 bin yıl hapis cezası istendi. Bazı gazetecilere 300-400 yıla varan hapis cezaları istendi. Gazetecilere 3 bin 315 yıl 6 ay hapis cezası verildi. 31 gazeteci cezaevine girdi. 300 gazeteci saldırıya uğradı. 3 gazeteci silahla öldürüldü. Gazeteler 300 gün yayın yapamadı. 13 büyük gazete için 303 dava açıldı. 39 ton gazete ve dergi imha TOPLAMA KAMPINA DÖNÜŞTÜRÜLDÜ12 Eylül faşist darbesi sonrasında cezaevlerinde baskı işkence arttı. Cezaevlerinde kalan tutuklulara askeri disiplin yönetmeliği dayatıldı. Tutuklu ve hükümlülere tek tip elbise giymesi dayatıldı. Bu dönemde Cezaevlerinde toplam 299 kişi yaşamını ölümlerin 144'ü kuşkulu ölüm olarak kayıtlara geçti. Cezaevlerinde yaşanan baskı ve faşist uygulamalara karşı başlatılan açlık grevlerinde 14 kişi yaşamını yitirdi. 16 kişinin kaçarken vurulduğu iddia edildi. 95 kişi çatışmalarda infaz edildi. 73 kişiye doğal ölüm raporu verildi. 43 kişinin de intihar ettiği iddia konusunda ancak 1982 yılından itibaren dava açılmaya başlandı. 1982-1990 arasında 9 bin 962 işkence soruşturması yürütülürken, yargılanan kamu görevlisi sayısı ise 544 oldu. Bu davaların büyük bir çoğunluğu da cezaların ertelenmesi yada getirilen aflarla ODALAR SENDİKALAR KAPATILDI12 Eylül faşist darbesi sonrasında tüm siyasal partiler kapatıldı. Partilerin mal varlıklarına el konuldu. Yine DİSK TÖB-DER, Meslek Örgütleri darbe yönetimi tarafından kapatılarak mal varlıklarına el konuldu. Yaklaşık 13 yıl kapatılan Siyasal partiler 1992 yılında DYP-SHP döneminde çıkartılan bir yasayla yeniden açılarak mal varlıkları iade edildi. CHP, AP, MSP ve MHP Genel Başkanları tutuklanarak Zincirbozan'a gönderildi. MHP ve MSP hakkında açılan davalar nedeniyle bu iki siyasi parti lideri 3 yıla yakın süre cezaevinde kaldı. 12 Eylül 1980 öncesi kapatılan siyasal partilerin yöneticilerine yönelik siyaset yasağı getirildi. Bu yasak 1987 yılında yapılan referandum ile ANAYASAYLA EVREN CUMHURBAŞKANI OLDU12 Eylül faşist darbesini gerçekleştiren Kenan Evren ve ordu komutanları tarafından lağvedilen Meclis in yerine kurulan Geçici Danışma Meclisi7nde hazırlanan yeni Anayasa 7 Kasım 1982 tarihinde halk oyuna Kasım 1982 yılında yapılan Halkoylamasıyla % evet oyuna karşılık, % hayır oyuyla kabul edildi. Aynı halk oylamasında Kenan Evren otomatik olarak Cumhurbaşkanı olurken, Anayasaya konulan 15 madde ile darbecilerin yargılanmasının önü kapatıldı. 2010 yılında bu madde Anayasa7dan kaldırılmasına rağmen darbeciler hakkında açılan davalar da ise bir sonuca 7 YIL SÜRDÜ12 Eylül 1980 darbesi sonrasında getirilen sıkıyönetim uygulaması, genel ve yerel seçimler yapılmasına rağmen kaldırılmadı. 1987 yılına kadar Sıkıyönetim uygulaması devam ederken, en son Kürt illerinde sıkıyönetim kaldırıldı. Fakat kaldırılan sıkıyönetim uygulamasının yerine ise OHAL valiliği sistemi getirilerek Kürdistan kentlerindeki askeri sıkıyönetim, sivil bir sıkıyönetim olarak sürdürülmeye devam KOŞULLARI DEVAM EDİYOR12 Eylül faşist darbesinin izi bugün hala sürüyor. 7 Kasım 1982 yılında kabul edilen Anayasa ise bugüne kadar değiştirilmedi. Bir çok siyasal parti en başta da AKP halka yeni bir anayasa yapma sözü vermesine karşın, bu Anayasa ile Türkiye'yi yönetmeye devam ediyor. Devam da edecek. Çünkü 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında, 20 Temmuz'da AKP tarafından gerçekleştirilen karşı sivil darbenin etkileriSİVİL DARBE 12 EYLÜL FAŞİZMİNİ ARATMIYORFetullah Gülen ekibinin, AKP iktidarıyla yaşadığı iktidar kavgası sonrasında, kamuda ve orduda aktif olarak bulunan kadroların tasfiyesinin AKP tarafından planlanması sonrasında Fetullahçılar tarafından gerçekleştirilmeye çalışılan 15 Temmuz darbesi, bazı Fetullahçıların hükümetle işbirliği yapması sonucu karşı bir darbeye dönüştü. 20 Temmuz'da ilan edilen OHAL ile Türkiye'de sivil darbe gerçekleştirildi. Hükümet tarafından gerçekleştirilen bu sivil darbeyle birlikte, uygulanmaya başlanan politikalar 12 Mart ve 12 Eylül faşist askeri darbelerini de Temmuz'da Fetullahçılar için ilan edilen OHAL sivil darbeye dönüştükten sonra ağırlıklı olarak Kürtleri hedef aldı. 15 yıldır AKP ile ittifak halinde olan Fetullahçıların kamudan tasfiyesi edilmesinin başlamasıyla birlikte hükümet, kendi içindeki farklı dengeleri korumak ve iktidarını pekiştirmek için Kürtlere açık savaş ilan etti. Kürt hareketi ile başlayan çatışmalı sürecin yansımaları ise Türkiye'de yasal olarak faaliyet gösteren Kürt siyasal partileri, STK'ları, basın yayın organlarına kadar yöneldi. Ve Erdoğan Kürtlere yönelik operasyonları İçişleri Bakanı Süleyman Soylu eliyle bizzat yönetti. Kamuda işten atılanların sayısı 115 bini geçerken, bu kamu görevlilerine yurtdışı yasağı getirildi. Yine 140 bin kişinin pasaportu iptal edildi. Tıpkı 12 Eylül faşist darbesi Temmuz darbe girişiminde 248 kişi yaşamını yitirirken, 2 bin 198 kişi ise yaralandı. OHAL süreciyle başlayan çatışmalardaKAMU ÇALIŞANLARI SİVİL ÖLÜME TERKEDİLDİKHK’ler ile yaklaşık 115 bin kamu görevlisi ihraç edilirken, 71 binin üzerinde gözaltı, 50 binden fazla tutuklama yapıldı. 162 bin kadar kişi hakkında işlem yapılırken, 47 bin küsur kişi adli kontrol şartıyla serbest kaldı, 7 bin 605 kişi hakkında yakalama kararı çıkartıldı. 140 bin pasaport iptal edilirken işsiz kalan 124 bin kişi ile Türkiye dışarı çıkılması yasak yarı açık bir cezaevine 1 yılda yayınlanan KHK'larla 115 bin kamu görevlisi ihraç edildi. Bunların 5 bin 295’i akademisyenlerden oluşuyor. 32 bin 80 kamu görevlisi açığa alındı. Kapatılan 15 vakıf üniversitesiyle birlikte işsiz kalan akademisyen sayısı 8 bin 427’ye ulaştı. Özel dershanelerde çalışan 21 öğretmenin öğretmenlik lisansları iptal edildi. Çıkarılan KHK’larla sözde sınırlanan görevden uzaklaştırma süresi devamlı hale kamudan atılanlar sivil ölüme terkedilirken, hükümet KHK'yla atılanların "yapılan şikayetlere, kurum amirlerinin kanaatlerine, çeşitli istihbarat raporlarına, kişilerin sosyal medya hesaplarına, kişilerin çeşitli sosyal ilişkilerine, kişilerin düşüncelerine uygun yaşam biçimlerine dayalı olarak kullanılan kanaatlerle ve sendika üye ve yöneticileri bakımından ise sendikasının toplumsal muhalefet içerisinde yer alıp almadığına göre işlem tesis edildiğine" dikkat adli tahkikat süreçleri yapılmadan, suça karışmış kişiler kadar suç ile hiç ilgisi olmayan kişilerin kesin ihraç edilmeleri ile masumiyet karinesi çiğnenmiştir. Yapılan bu ihraçlar, Anayasanın 15. maddesinin 2. fıkrası ile AİHS’in 15. maddesinin 2. fıkrası, BM Kişisel ve Siyasal Haklar Sözleşmesinin 4. maddesi ihlal VEKİLLERİ İLE BELEDİYE BAŞKANLARI TUTUKLANDIOHAL uygulamalarının ardından AKP, CHP ve MHP ile ittifak halinde çıkardığı ve Anayasa'ya aykırı olan dokunulmazlıkların kaldırılması yasasına dayanarak HDP milletvekilleri hakkında tutuklama kararları çıkartmaya başladı. Halen cezaevlerinde 11 HDP’li, 1’i CHP’li milletvekili tutuklandı. 11 Eylül'de Belediyelere kayyum atanması ile birlikte başlatılan Kürt siyasetinin tasfiyesinde Kasım'da Ekim'de Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanları, bundan bir hafta sonra ise HDP Eş genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile birlikte çok sayıda milletvekilinin tutuklanma süreci başlatıldı. Demirtaş 10 aydır tutuklu bulunduğu dosyadan yargı önüne süresince, AKP’nin seçimle kazanamadığı Doğu ve Güneydoğu’daki belediyelere kayyum atanarak belediye başkanları da tutuklandı. Belediye Başkanlarına yönelik olarak başlatılan tutuklama operasyonları sonucunda, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak, Siirt Belediye Başkanı Tuncer Bakırhan, Van Belediye Başkanı Bekir Kaya ile 89 Belediye başkanı ve yüzlerce Kürt siyasetçisi bulunuyor. Tutuklu belediye başkanlarından 36’sı kadın. 85 belediyeye KHK’da yapılan yasa değişikliği ile kayyum atandı. 28 HDP’li il başkanı, 89 ilçe eş başkanı cezaevine konuldu. 780 il ve ilçe yöneticisi de dışında binlerce HDP, DBP aktivisti gözaltına alındı. tutuklandı. Kimisi adli kontrol ve yurtdışı yasağı ileserbest bırakıldı. HDP ve DBP'ye yönelik bu tutuklama ve gözaltı operasyonları ile demokratik siyasetin devre dışı bırakılması atanan belediye sayısı 85’i bulurken, Belediyelere bağlı 2 bin 22 çalışan işinden edildi. 585 belediye personeli açığa alındı. Bunun dışında hizmet alımı yoluyla çalışan binlerce işçi belediyelerden kayyumlar eliyle bizzat işten çıkarıldı. Kürdistan'da belediyelerde işinden edilen çalışan sayısı 5 bini SUSTURULDU 170 GAZETECİ CEZAEVİNDEOHAL boyunca 31 TV kanalı, 34 radyo, 63 gazete, 20 dergi, 30 yayınevi, 5 Haber ajansı, birlikte toplam 180 medya kuruluşu kapatıldı. Yaklaşık 2 bin 500 gazeteci işsiz kaldı. Kapatılan yayınevi sayısı ise 30’u buldu. 715 gazetecinin sarı basın kartı iptal edildi. OHAL döneminde 250 civarında gazeteci gözaltına alındı. Halen Türkiye cezaevlerinde 170'i aşkın gazeteci tutuklu bulunmaktadır. Bunlardan 40 tanesi ise Kürt basın ve yayın organlarında çalışan sayılı KHK ile Dicle Haber Ajansı ve Jin Haber Ajansı’nın yanı sıra Azadiya Welat, Özgür Gündem, Yüksekova Haber, Batman Çağdaş, Cizre Postası, İdil Haber, Güney Express, Prestij Haber, Urfanatik, Kızıltepe’nin Sesi gazeteleri ile birlikte Tiroj, Evrensel Kültür ve Özgürlük Dünyası dergileri olarak Dihaber, Rojava Welat Gazetesi ile Kadınhaberciliği yapan Gazetesujin kapatıldı..Çocuklara yönelik çizgi film ve programların yayınlandığı Kürtçe çocuk kanalı olan ZAROK TV kapatıldı ardından % 40 Türkçe yayın şartıyla yeninden muhalif hiçbir yayın kuruluşu kalmaması adına İMC,Hayatın Sesi Tv, Denge TV, Özgür GÜN Tv , Van Tv, Azadi Tv, Jiyan Tv ve Tv 10 kanalları da çıkarılan KHK kapsamında de OHAL’in hedefindeİçişleri Bakanlığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında aralarında Çağdaş Hukukçular Derneği, Özgürlükçü Hukukçular Derneği, Sarmaşık Yardım Derneği, Barış Derneği ve Gündem Çocuk Derneği’nin de yer aldığı 370 sivil toplum kuruluşu 3 ay süreliğine geçici olarak kapatıldı, evraklarına ve bilgisayarlarına el konuldu. Yine aynı derneklerin aralarında olduğu toplam 375 dernek ve vakıf 677 sayılı KHK ile kesin olarak kapatıldı. 30 Aralık 2016 günü ise aralarında İzmir Metin Altıok Kültür Merkezi, Ayışığı Sanat Merkezi ve Yalova Gençlik Kültür Evi’nin de yer aldığı 94 dernek ve vakıf öğretim kuruluşu, 223 kurs ve etüd merkezi, 1125 dernek, 129 vakıf, 19 sendika BİN SÜRGÜNOHAL KHK'ları ile atılan kamu çalışanlarına ve akademisyenlerine yurtdışı yasağı konulurken, Son bir yılda Türkiye'yi 50 bin kişinin terk ettiği belirtiliyor. Sadece mağdurlar değil, 6 bin milyonerin de Türkiye'ye terk ederek farklı ülkelere yerleşerek burada yaşamlarını sürdürdüğü ortaya 12 EYLÜL KŞOULLARINDA YAPILDIHükümet kanadı OHAL “bir buçuk ayda bitirilir” diyordu. 1 yılı geçti. OHAL koşulunda seçime gitmeyeceğiz denildi, ama referandum bile olağanüstü halde dayatıldı. Devletin tüm olanakları seferber edildi. Mühürsüz ve hukuksuz seçim ile Hayır oyları YSK’daki saray hakimlerinin kararı ile Evet’e SİYASALLAŞTITemmuz darbe girişimi sonrası 4 bin 238 hakim ve savcının ayrıca 2 Anayasa Mahkemesi, 180 Yargıtay Üyesi, 122, Danıştay üyesi 43, HSYK üyesi 5 kişi meslekten men bin 280 hakim ve savcı, 105 Yargıtay üyesi, 41 Danıştay üyesi, 2 AYM üyesi, 3 de HSYK üyesi olmak üzere toplam 2 bin 431 kişi tutuklandı. Adli ve idari yargıda 234, Danıştay'da 5, Yargıtay'da 26 kişi olmak üzere toplam 265 kişi hakkında yakalama kararı çıkartıldı. Yargıçlar Sendikası Başkanı Ankara Hakimi Mustafa Karadağ HSK kararnamesi ile Şanlıurfa’ya sürgün başlayan tutuklama, ihraç ve sürgün politikalarına karşın, Fetöcüler tarafından hazırlanan dosyalar ise mahkemeler tarafından kabul edilerek yargılamalara başlandı. Ergenekon, balyoz gibi davaların düşmesine önayak olan hükümet, yargılama konusu Kürtler olduğu zaman, Fetullahçılar tarafından hazırlanan dosyalara sahip bu dönem 5 bine yakın Hakim ve Savcı AKP il ve ilçe örgütlerinin tavsiyeleri doğrultusunda görev başlatılırken, AKP yargısı oluşturulmaya başlandı. Yasalar bypas edilerek çıkartılan KHK'larla Yargıda düzenlemeler YETKİLERİ ASKIYA ALINDIAKP Hükümeti döneminde çıkartılan 30'a yakın KHK'dan sadece 5 tanesi Meclis denetiminde geçti. Diğer KHK'lar ise Meclis gündemine dahi getirilmedi. Yayınlandıktan sonra bir ay içerisinde Meclis'e gönderilmesi gereken KHK'lar gönderilmediği için, Anayasa Mahkemesi ve AİHM denetiminde de kaçırıldı. Yine OHAL KHK'larıyla AKP iktidarı yasa yapmaya başlayarak Meclisi devre dışı bıraktı. Belediyelere kayyum atanması, Milletvekillerinin sadece Ankara'da yargılanması, tutuklu yargılanmanın 5 yıldan 7 yıla çıkarılması gibi bir çok konu Meclis'te yasa değişikliği ile ele alınması gerekirken çıkartılan KHK'larla hükümet Meclis'ten yasa yapma yetkisini tırpanlayarak KHK'larla yasa yapma yoluna SÜRESİ BİR AYA ÇIKARILDI20 Temmuz'da OHAL'in ilan edilmesiyle birlikte gözaltı süreci 90'larda olduğu gibi 30 güne çıkarıldı. Yükselen tepkilere rağmen hükümet bu konuda geri adım atmazken, bir süre sonra gözaltılar ise 14 güne KÖTÜ MUAMELE ARTTIGözaltı sürelerinin artmasıyla birlikte işkence ve kötü muamele uygulamalarında patlamalar yaşandı. İHD, THİV gibi kuruluşlara bu konuda yüzlerce başvuru yapılmasına rağmen hükümet bu konuda geri adım atmadı. Şemdinli'de Lice'de, Mardin'de köy baskınları yapıldı. Köylerde siviller tarandı, öldürüldü, katledildi. Bunu gerçekleştirenler hakkında bugüne kadar tek bir işlem yanı sıra insan hakları örgütlerine işkence ve kötü muamele ile ilgili başvurular olmakta, ancak etkili soruşturma yürütülmediğiği bu kurumlar tarafından kamuoyuna açıklanmıştır., TBMM insan haklarını inceleme komisyonuna da resmen çok sayıda işkence iddiası başvurusu İşkenceye Karşı Komite UNCAT, sözü edilen Sonuç Gözlemlerinde, son dönemde kolluk kuvvetlerinin alıkonulan kişileri işkence ve kötü muameleye maruz bıraktığına dair kendilerine ulaşan çok sayıda güvenilir raporlar nedeniyle duyduğu kaygıyı dile getirerek, Türkiye’ye İşkenceye Karşı Sözleşmenin 2. maddesinin 2. paragrafında yer alan, “hiçbir istisnai durum, ne savaş hali ne de bir savaş tehdidi, dahili siyasi istikrarsızlık veya herhangi başka bir olağanüstü hal, işkencenin uygulanması için gerekçe gösterilemez” şeklindeki mutlak işkence yasağını Ankara'da kaçırılan ve aralarında eski MİT çalışanlarının da bulunduğu 14 kişinin akıbeti ise bugüne kadar TRAVMAYI DERİNLEŞTİRDİOHAL’in yarattığı iklim ile toplumsal travmalar yaşanırken, 50'ye yakın kişi intihar etti. İntihar vakalarında ilk sırada emniyet mensupları yer alırken bunu öğretmenler bir anket sonucu ise yaşanan toplumsal travmanın boyutlarını ortaya koydu. KHK ile ihraç edilen 5 bin kişinin katıldığı ankette, 101’i kadın, 314 kişinin kendi yaşamına son verme eğiliminde olduğu ortaya RUTİN HALE GELDİOHAL sonrasında Cezaevlerine getirilen yeni uygulamalar ile cezaevlerinde 12 Eylül faşist darbesini aşan uygulamalar devreye konuldu. Cezaevlerinde görüş sınırlandırılmasının yanı sıra işkence, kötü muamele, cezaevlerinden sorguya götürme gibi, 1908 ve 1990'lı yıllarda uygulanan politikalar devreye konuldu. Aile ve avukat görüşleri sınırlandırıldı. OHAL ilanının hemen ardından çıkartılan bir KHK ile adli tutuklulara gizli bir af getirildi. Bu uygulama ile Ocak 2017 tarihine kadar 31 bin adli hükümlü tahliye yılında 50 bin civarında olan tutuklu ve hükümlü sayısı 2005 yılında 60 bin, 2010 yılında 120 bin, 2015 yılında 160 bin iken 217 yılı Ağustos ayında bu sayı 230 bini 292 kapalı, 59 açık, 3 çocuk kapalı ceza infaz kurumu, 2 çocuk eğitim evi, 4 kadın açık ceza infaz kurumu ve 5 kadın kapalı ceza infaz kurumu bulunmakta ve bunun kapasitesi de 180 bin civarındadır. Cezaevlerinde bulunan tutuklu ve hükümlü sayısı ise 230 bini aştığı için hükümet Ağustos 2017 tarihinde adli tutuklulara yeni bir KHK ile yeniden bir gizli af getirdi. Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevfik Evleri Müdürlüğü’nün paylaştığı bilgilere göre, 38’i 2016’da olmak üzere son on yılda ülke genelinde toplam kapasitesi 134 bin 162 kişi olan 139 yeni cezaevi kuruldu Yine önümüzdeki dönemde yapımı devam edenlerle birlikte 165 yeni cezaevi de yapılması da Türkiye'de AKP'nin yeni bir döneme hazırlık yaptığının da en temel göstergelerinden biri olarak verilere göre cezaevlerinde 21 bin fazla tutuklu ve hükümlü olduğu bildirilmesine karşın, cezaevleri kapasitesinin bir kısmının açık cezaevi olması nedeniyle, kapalı cezaevlerinde kalan tutuklu ve hükümlüler çok kötü barınma koşullarında CEZAEVLERİNDE AVRUPA İKİNCİSİLondra merkezli Kriminal Politikalar Araştırma Enstitüsü ICPR’ın hazırladığı Dünya Cezaevleri Raporu’na göre, Türkiye dünya genelinde cezaevlerinde en çok tutuklu ve hükümlü barındıran dokuzuncu ülke konumunda. Avrupa’da ise, Türkiye Rusya’dan sonra en kalabalık tutuklu ve hükümlü nüfusuna sahip ikinci ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğünün verileri incelendiğinde, 1970 yılından 2006’ya kadar tutuklu ve hükümlü sayılarının 50 ila 70 bin dolayında seyrettiği, bu tarihten sonra ise hızlı bir artışın söz konusu olduğu KONTROL VERİLENLERİN SAYISI KATLANDICezaevlerinde bulunan hükümlülere yönelik ceza infaz yasasında getirilen değişiklikle cezalarının yarısını çekmeleri durumunda tahliye edilmelerini öngörülmüş, bu değişiklik sonrasında 2016 yılında cezaevlerinden 10 bin civarında hükümlü tahliye edilerek yeni tutuklanacaklara yer hapsi, haftada 1 ya da 2 gün, 15 günde 1 gün ve ayda bir gün olmak üzere değişik adli denetim yöntemleri de 2012 yılından bu yana Türkiye'de aktif olarak uygulanmaya başlandı. Bu uygulama tutuksuz yargılananların bazılarının adli kontrolle denetlenmesini öngörüyor. 2012 yılında Denetimli Serbestlik Yasası uygulaması nedeniyle 34 bin 423 kişi, 2013 yılında 139 bin 039 kişi, 2014 yılında 225 bin 497, 2015 yılında 306 bin 837 kişi, 2016 yılında 381 bin 993 kişi, 26 Mayıs 2017 tarihi itibariyle ise 411 bin 535 kişi Denetimli Serbestlik Yasası kapsamında kontrol altında sayılar dikkatli olarak incelendiğinde, 2012 yılında denetimli serbestlik ve cezaevlerinde bulunanların sayısı 171 bin 044 kişi iken, 2016 yılında bu sayı 615 bin 251 kişiye KÖTÜ MUAMELE YAYGINLAŞTIKötü Muamele ve Kelepçeli Muayene 2016 yılı 15 Temmuz’una kadar 344 personel hakkında muamelede kötülük’’ nedeniyle işlem yapıldı. 15 Temmuz 2016-31 Aralık 2016 döneminde 89, 1 Ocak 2017-9 Mayıs 2017 zarfında ise 194 personele işlem uygulandı. İHD verilerine göre 2016 yılında Cezaevlerinde Sağlık Hakkı İhlali 105, Haberleşme hakkı İhlali 304, Disiplin cezaları ise 533 olarak açıklandı. Bu rakamların 2017 yılında ise patlama yaşadığı
Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünden 5358 SÖZLEŞMELİ 657 SK. 4/B POZİSYON İÇİN PERSONEL ALIM SINAV İLANI 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 4'üncü maddesinin B fıkrası, 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanununun 114'üncü maddesi, Genel Kadro ve Usulü Hakkında 2 Nolu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 8 ve 11'inci maddeleri, tarihli ve 7/15754 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslar ve Adalet Bakanlığı Memur Sınav, Atama ve Nakil Yönetmeliği hükümlerine göre, EK-1 listede yeri, sayısı, unvanı ve niteliği belirtilen ceza infaz kurumlan için sözleşmeli pozisyonda istihdam edilmek üzere infaz ve koruma memuru, 19 büro personeli ceza infaz kurumu katibi, 51 hemşire, 20 sağlık teknikeri, 157 teknisyen, 156 destek personeli şoför, 33 destek personeli aşçı, 4 destek personeli kaloriferci olmak üzere toplam personel alımı yapılacaktır. Adalet komisyonlarınca yapılacak uygulamalı sınav ve/veya sözlü sınava, 2020 yılı Kamu Personel Seçme Sınavı'nda; lisans mezunları için KPSSP3, ön lisans mezunları için KPSSP93, ortaöğretim mezunları için KPSSP94 puan türünden 70 ve üzeri puan alanlar başvurabilecektir. EK-1 listede belirtilen sözleşmeli pozisyonlarda ilk defa istihdam edileceklerin Adalet Bakanlığı Memur Sınav, Atama ve Nakil Yönetmeliğinin 5 ve 6'ncı maddelerinde yazılı olan aşağıdaki şartları taşımaları Sözleşmeli Pozisyonlara Yerleşebilmek İçin Gereken Şartlar; 1. Genel Şartlar a Türk Vatandaşı olmak, b Kamu haklarından mahrum bulunmamak, Türk Ceza Kanunu'nun 53'üncü Maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar,... zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahküm olmamak, c Askerlikle ilgisi bulunmamak veya askerlik çağına gelmemiş bulunmak veya askerlik çağına gelmiş ise muvazzaf askerlik hizmetini yapmış yahut ertelenmiş veya yedek sınıfa geçirilmiş olmak,d Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması olumlu sonuçlanmak, e Ceza infaz kurumunda istihdam edilecek tüm unvanlardaki personel için görevini devamlı yapmasına engel olabilecek akıl hastalığı veya bedensel özürlü olmadığını, şaşılık, körlük, topallık, işitme kaybı, çehrede sabit eser, uzuv noksanlığı, kekemelik ve benzeri engeller bulunmadığını Sağlık Bakanlığına bağlı tam teşekküllü Devlet hastanelerinden alacakları sağlık kurulu raporu ile belgelemek, f Merkezi sınavdan KPSS en az 70 puan almak, g Yapılacak sınavın son başvuru tarihi olan itibarıyla 18 yaşını doldurmuş olmak; Merkezi sınavın KPSS-2020 yapıldığı yılın Ocak ayının birinci günü itibarıyla; infaz ve koruma memurları için 30 yaşını bitirmemiş olmak 01 Ocak 1990 ve sonrası doğumlu olanlar sınava müracaat edebilecektir.; teknisyen, büro personeli ceza infaz kurumu katibi, destek personeli aşçı, kaloriferci, şoför hemşire ve sağlık teknikeri için ise 35 yaşını bitirmemiş olmak 01 Ocak 1985 ve sonrası doğumlu olanlar sınava müracaat edebilecektir. h Hizmet göreceği sınıfla ilgili özel kanun veya diğer mevzuatta aranan şartları Özel şartlar a Sözleşmeli infaz ve koruma memurluğuna başvurabilmek için; 1 En az lise veya dengi okul mezunu olmak, 2 Erkeklerde 170 cm. kadınlarda 160 cm. 'den kısa boylu olmamak, 3 Boy uzunluğunun santimetre cinsinden son iki rakamı ile kilosu arasındaki fark 13'ten fazla, 17'den az olmamak, Örneğin; 170 cm boyunda olan bir adayın kilosunun 70+13=83'ten fazla, 70-17=53'ten az olmaması gerekmektedir.b Sözleşmeli büro personeli ceza infaz kurumu katipliği pozisyonlarına başvurabilmek için; 1 Fakülte veya yüksekokulların bilgisayar bölümü, adalet meslek yüksekokulu veya meslek yüksekokullarının adalet, adalet ön lisans veya ceza infaz ve güvenlik hizmetleri programı, lise veya meslek liselerinin adalet alanı ve ilgili mevzuat uyarınca bunlara denkliği kabul edilen program veya alanları ile diğer lise ve dengi okulların bilgisayar veya bilişim teknolojileri alanlarından mezun olmak, Bu maddede sayılan öğretim kuramlarından mezun olanlardan daktilo veya bilgisayar sertifikası istenmeyecektir. 2 Yukarıda sayılanlar dışında, en az lise veya dengi okul mezunu olup, daktilo ya da bilgisayar dersini başarıyla tamamladığını belgelemek veya en son başvuru tarihi itibarıyla Milli Eğitim Bakanlığınca onaylı veya kamu kurum ve kuruluşlarınca düzenlenen kurslar sonucu verilen daktilo ya da bilgisayar sertifikasına sahip olmak. Daktilo ya da bilgisayar dersini başarıyla tamamlayan aday buna ilişkin resmi belgeyi, daktilo veya bilgisayar sertifikası bulunan aday ise sertifikayı e-devlet başvurusu esnasında sisteme yükleyecektir. 3 Uygulamalı sınavdan en az bir hafta önce Bakanlık internet sitesinde ilan edilecek yazılı metinler arasından, sınav sırasında her bir grup için ilgisine göre sınav kurulu veya komisyon tarafından kura yöntemiyle belirlenerek adaylara verilen ya da UYAP sistemi üzerinden otomatik olarak seçilerek elektronik ortamda gönderilen bir metinden bilgisayar ile üç dakikada yanlışsız ve tekrarsız en az doksan kelime yazmak, 4 Adayların uygulamalı sınavda en az doksan kelime yazıp yazmadıkları tespit edilirken; verilen metne sadık kalınıp kalınmadığına, yanlış yazılan kelime sayısı, yazı içerisindeki kelime ve cümle tekrarları ile kelime ve satır atlama nedeniyle metnin anlam bütünlüğünün bozulup bozulmadığına dikkat edilir. Bu işlem yapılırken yanlış yazılan kelime sayısının toplam yazılan kelime sayısına oranının yüzde kırktan fazla olması veya iki ve üzeri satır ya da toplam 14 ve üzeri kelime atlanması halinde yazılan metnin anlam bütünlüğü şartını taşımadığı kabul edilir. Uygulamalı sınavda aday F ya da Q klavyeden herhangi birini seçebilecektir. Değerlendirme yapılırken büyük/küçük harf ve noktalama işaretleri dikkate alınmayacaktır. c Sözleşmeli sağlık teknikeri pozisyonlarına başvurabilmek için; 22 Mayıs 2014 tarihli ve 29007 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Sağlık Meslek Mensupları İle Sağlık Hizmetlerinde Çalışan Diğer Meslek Mensuplarının İş ve Görev Tanımlarına Dair Yönetmelik Ekinde yer alan görev tanımlarında belirtilen "Yaşlı bakım teknikeri / Evde hasta bakım teknikeri" alt başlığı altında yer alan görevleri ceza infaz kurumunda yürütmek üzere; 1 En az ön lisans ve dengi okul mezunu olmak Lisans mezunları için KPSSP3, ön lisans mezunları için KPSSP93 puanı ile başvuru yapılabilecektir., 2 Yaşlı bakım hizmetleri, yaşlı bakımı veya yaşlı hizmetleri bakımı ön lisans programlarının birinden mezun olmak. ç Sözleşmeli hemşire pozisyonlarına başvurabilmek için; 1 6283 sayılı Hemşirelik Kanunu'nun 1. maddesi ile aynı kanunun Geçici 2. maddesinin son fıkrasında tanımlanan hemşirelik ve hemşireliğe eşdeğer sağlık memurluğu programlarından mezun olmak. d Sözleşmeli teknisyen pozisyonlarına başvurabilmek için; 1 En az meslek liseleri veya teknik liselerin ilgili bölümlerinden mezun olmak, 2 Yerleştirileceği pozisyonun gerektirdiği teknik bilgiye sahip olmak. e Sözleşmeli destek personeli şoför pozisyonlarına başvurabilmek için; 1 En az lise veya dengi okul mezunu olmak, 2 E sınıfı sürücü belgesine sahip olmak ya da Karayolları Trafik Yönetmeliğinde tarihli ve 29329 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan değişiklik ile 1 Ocak 2016 tarihi itibari ile yeni tip D sınıfı sürücü belgesine sahip olmak f Sözleşmeli destek personeli aşçı pozisyonlarına başvurabilmek için; 1 Ortaöğretim veya yükseköğrenim kurumlanma aşçılık veya dengi bölümü mezunu olmak. Bu bentte sayılan öğretim kurumlarmdan mezun olanlardan ayrıca aşçılık sertifikası, ustalık belgesi veya dengi sertifika istenmeyecektir. 2 En az lise veya dengi okul mezunu olup, halk eğitim müdürlükleri ile diğer resmi kurum veya kuruluşlarca düzenlenen kurslardan verilen Milli Eğitim Bakanlığının aşçılık mesleği için belirlediği kriterlere uygun aşçılık sertifikası, ustalık belgesi veya dengi sertifikaya sahip olmak. Aday sertifikayı e-devlet başvurusu esnasında sisteme yükleyecektir. g Sözleşmeli destek personeli kaloriferci pozisyonlarına başvurabilmek için; 1 En az lise veya dengi okul mezunu olmak, 2Halk eğitim müdürlüklerinin veya diğer resmi kurum veya kuruluşların düzenlediği kurslardan mezun olmak veya ilgili branşta sertifika sahibi olmaları gerekmektedir. Aday sertifikayı e-devlet başvurusu esnasında sisteme yükleyecektir. B. Başvuru Esnasında Sisteme Yüklenmesi Gereken Belgeler a Ortak Belgeler 1 Güvenlik Soruşturması Formu, 2 Sağlık Beyanı Formu, 3 Mezuniyeti gösterir öğrenim belgesi Öğrenim bilgileri ilgili web servisleri aracılığı ile alınacaktır. Öğrenim bilgisi alınamayan veya hatalı olan adaylar söz konusu belgeyi sisteme kendisi yükleyecektir. Sistemde mezuniyet bilgileri yer alan adayların ilaveten diploma yüklemesi gerekmemektedir., b Özel Şartlarda Belirtilen Diğer Belgeler 1 Büro personeli ceza infaz kurumu katibi için; -Uygulamalı sınavda kullanılmak istenilen F veya Q klavye türüne ilişkin tercih beyanı, -Daktilo veya bilgisayar sertifikası, Bu ilanın Özel Şartlar başlıklı büro personeli ceza infaz kurumu katipliği unvanında istihdam edileceklerde aranan şartların b alt bendinde belirtilen öğrenim kurumlarmdan mezun olan adaylar bu belgeyi sisteme yükleyecektir. 2 Sözleşmeli destek personeli şoför; - Sürücü belgesi, E sınıfı veya 1 Ocak 2016 tarihi itibari ile yeni tip D sınıfı sürücü belgesi 3 Sözleşmeli destek personeli aşçı; -Halk eğitim müdürlükleri ile diğer resmi kurum veya kuruluşlarca düzenlenen kurslardan verilen Milli Eğitim Bakanlığının aşçılık mesleği için belirlediği kriterlere uygun aşçılık sertifikası, ustalık belgesi veya dengi sertifikaBu ilanın Özel Şartlar başlıklı aşçı unvanında aranan şartların b alt bendinde belirtilen öğrenim kurumlarından mezun olan adaylardan istenilecektir., -Transkript veya ders içeriklerini gösterir belge. 4 Sözleşmeli destek personeli kaloriferci; -Halk eğitim müdürlüklerinin veya diğer resmi kurum veya kuruluşların düzenlediği kurslardan mezun olduklarına dair belge veya ilgili branşta sertifika. C. Başvuru tarihleri Başvurular günü başlayıp, günü saat sona erecektir. D. Başvuru yeri ve şekli Adaylar başvurularını adresi üzerinden giriş yaparak, e-Devlet üzerinde tarihinde aktif hale gelecek olan iş başvuru ekranını kullanarak gerçekleştireceklerdir. Adaylar sadece bir unvan için ve bir adli yargı ilk derece mahkemesi adalet komisyonu başkanlığının yapacağı sınava başvurabileceklerdir. Aynı ya da farklı unvan için aynı ya da farklı komisyona başvurulması durumunda yapılan tüm başvurular geçersiz sayılacak, bu şekilde sınava girenler kazanmış olsalar dahi yerleştirme işlemleri yapılmayacaktır. Örneğin; bir aday infaz ve koruma memuru unvanı için bir yere başvuru yaptığında, başka bir yer infaz ve koruma memurluğu veya gerekli şartları taşısa dahi büro personeli cezaevi katipliği ya da diğer bir unvan için aynı veya farklı bir yere başvuru yapamayacaktır. Adayların başvuru yaparken bu hususu göz önünde bulundurmaları gerekmektedir. Adaylar başvuru işlemini tamamlandıktan sonra "Başvurularım" ekranından başvurularının tamamlanıp tamamlanmadığını kontrol etmeleri gerekmektedir. "Başvurularım" ekranından "Başvuru Tamamlandı" ibaresi görülmeyen hiçbir başvuru değerlendirilmeye alınmayacaktır. Bu hususta sorumluluk başvuru yapan adaya aittir. E. İnfaz ve koruma memuru boy-kilo ölçümü ile ceza infaz kurumu katibi uygulamalı sınavına çağrılacak adayların ilanı -Büro personeli ceza infaz kurumu katibi pozisyonlarına yapılacak atamalarda uygulamalı sınava merkezi sınavda alınan puanlar esas olmak kaydıyla, en yüksek puandan başlamak üzere ilan edilen kadro sayısının 20 yirmi katı kadar aday çağrılacaktır. Son adayla aynı puana sahip olan adayların tamamı uygulamalı sınava alınacaktır. - İnfaz ve koruma memuru pozisyonlarına yapılacak atamalarda boy kilo ölçümü merkezi sınavda alınan puanlar esas olmak kaydıyla, en yüksek puandan başlamak üzere ilan edilen kadro sayısının 3 üç katı kadar aday çağrılacaktır. Son adayla aynı puana sahip olan adayların tamamı boy-kilo ölçümüne alınacaktır. F. Sözlü/Uygulamalı sınava çağrılacak aday sayısı ve ilan tarihi Alınacak personel sayısı ve unvanına göre sözlü/uygulamalı sınavın tarihleri sınavı yapacak ilgili Komisyon Başkanlığı tarafından belirlenerek başvuru yapılan sınav merkezinin adalet komisyonu resmi internet sitesinde ilan edilecektir. Sözlü/uygulamalı sınava katılma hakkını elde edemeyen adaylara ayrıca bir bildirimde bulunulmayacaktır. Adayların başvuru yaptığı sınav merkezinin resmi internet adreslerinde yapılan duyuruları takip etmeleri gerekmektedir. -Büro personeli ceza infaz kurumu katibi pozisyonlarına uygulamalı sınavda başarılı olanlar arasından doğru kelime sayısı esas alınmak kaydıyla en fazla doğru kelime yazan adaydan başlamak üzere ilan edilen kadro sayısının üç katı kadar aday sözlü sınava çağırılacaktır. Son adayla aynı puana sahip olan adayların tamamı sözlü sınava alınacaktır. -Sözlü sınava merkezi sınav puanlarına göre en yüksek puandan başlamak üzere her bir adalet komisyonu için ilan edilen pozisyon sayısının 3 katı aday sınava çağırılacaktır. Son adayla aynı puana sahip olan adayların tamamı sözlü sınava alınacaktır. G. Sınav şekli Sınav sözlü ve uygulamalı olarak yapılacaktır. Ğ. Sözlü sınav konuları a İlgilinin atanacağı kadronun gerektirdiği mesleki bilgi 40 puan, b Atatürk ilkeleri ve inkılap tarihi 20 puan, c Genel kültür 20 puan, d Bir konuyu kavrama ve ifade yeteneği 20 puan, konularından oluşmaktadır. Adayın sözlü sınavda başarılı sayılabilmesi için 100 tam puan üzerinden en az 70 puan alması gerekecektir. Şoför pozisyonuna alınacak adayların mesleki bilgisi tespit edilirken araç başında ve araç kullanma becerisi ölçülmek suretiyle yapılacaktır. Aşçılık sözlü sınavında; Milli Eğitim Bakanlığına bağlı meslek liseleri ve Halk Eğitim Merkezi Müdürlüklerinde görevli öğretmen, uzman veya usta öğreticilerinden veya diğer resmi kurum ve kuruluşlarda aşçılık unvanında görevli kişilerin görüşüne başvurulabilir. H. Nihai Başarı Listesi Nihai başarı listesi adayların merkezi ve sözlü sınavda aldıkları puanların aritmetik ortalamasına göre en yüksek puandan başlayarak sıralanması suretiyle düzenlenecektir. İnfaz ve koruma memuru ile büro personeli ceza infaz kurumu katipliği pozisyonlarına atanacaklara ilişkin nihai başarı listesi düzenlenirken öncelikle hukuk fakültesi, adalet meslek yüksekokulu, yüksekokulların adalet programı, adalet ön lisans ve ceza infaz ve güvenlik hizmeti programı mezunları en yüksek puan alan adaydan başlamak suretiyle her bir Adli Yargı İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyonu için ayrı ayrı sıralanacak olup, diğer adaylar bu sıralamayı takiben kendi aralarında en yüksek puandan başlayarak sıralanacaktır. I. Atama Sırasında İstenilecek Belgeler -Diploma, -Sağlık Kurulu Raporu, -2020 KPSS Puan Sonuç Belgesi, -Mal Bildirim Formu, -İlgili sınav merkezi tarafından talep edilen diğer evraklar. İ. Diğer Hususlar İlanda belirtilen nitelikleri taşımadıkları sonradan anlaşılan adaylar hakkında yapılan tüm işlemler iptal edilecektir. Sınav sonucunun tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde belgelerini teslim etmeyen veya yerleştirme onayının tebliğinden sonra 15 gün içerisinde görevine başlamayan ya da aranılan şartları taşımadığı sonradan anlaşılanların sözleşmeleri iptal edilecek ve yerlerine puan sıralamasına göre aynı Adli Yargı İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyonu için belirlenen yedek adaylardan yerleştirme işlemi ilgili sınav merkezi tarafından yapılacaktır. İlan metninde belirtilmeyen hususlar hakkında, ilgili mevzuat hükümlerine göre işlem yapılacaktır. Sözleşmeli olarak istihdam edilecek personelin yerleştirilmeleri ihtiyaç durumu dikkate alınarak belirlendiğinden; söz konusu pozisyonlara müracaat edeceklerin sınava başvuru tarihinden önceki mazeretleri kurum içi istihdama esas alınmayacak olup, ilgililerin ileride mağduriyete uğramamaları açısından eş, sağlık, öğrenim gibi durumlarına en uygun adalet komisyonuna başvurmaları gerekmektedir. DUYURULUR EK-1 Sözleşmeli pozisyonlar için sınav izni verilen komisyonlar Sınav merkezleri EK-2 Güvenlik soruşturması formu, EK-3 Sağlık Beyanı Formu, EK-4 Uygulamalı Sınavda kullanılmak istenilen F veya Q Klavye Türüne İlişkin Tercih Beyanı.
Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü 3 bin 258 infaz koruma memuru, 201 büro personeli, 63 diğer sağlık personeli, 49 teknisyen, 121 şoför, 14 aşçı, 15 kaloriferci alacak. Başvurmak isteyenlerin lisans için 2016 KPSS'ye, önlisans ve ortaöğretim için 2014 KPSS'ye girmiş olması gerekmektedir. Başvurular 19 Eylül 2016 günü başlayıp, 27 Eylül 2016 günü mesai saati bitiminde sona erecektir. Duyurunun tam metni için tıklayınız. Youtube'dan takip etmek için tıklayınız
ceza ve tevkif evi genel müdürlüğü personel alımı